Elinde kocaman satırı, taze kesilmiş hayvan kanının sıcaklığı ile kavrulmuş terli ve pasaklı gömleği, şişko parmakları, gömleğinin altından sarkmış kocaman göbeği, kalın ensesi ve iri cüssesi ile ölümün habercisi eli kanlı bir kasap. Öldürme zevkini doruklarında yaşayan ve kurbanın ölüm orgazmına canlı şahit olan acımasız bir cellat. Kurbanın şah damarından kanlar akıp gidiyor ve o son nefeslerini veriyorken derisini yüzmek için atılan vahşi bir kurdum ben. Her gece boğazladığım hayvanların ruhu ile yatan ve her sabah aynı öldürme dürtüsü ile uyanan. Hayvan boğazlarken giydiğim melek beyazı gömleği, hayvanı boğazlarken kullandığım bileyli bıçağım ve kaburgalarını acımasızca parçalarken kullandığım satırımla hayatımı geçindirmek için can almaya hazırım. Duvarları bile sıvanmamış bu loş ve insana sıkıntı veren lanet mezbahada kan çukurları içinde yıkanıyorum. Bıçağı hayvanın boğazından hızlıca geçirdiğimde boğazından akan kanların nasıl fışkırdığına ve hayvanın nasıl can verdiğine bakıyorum. Bir bacağını asla bağlamıyorum ki can vermenin zevkine itaat etsin. Yüzüme fışkıran her sıcak kan damlasında içimdeki vahşi insanı hissediyorum. Kana ve ölüme olan özlemimi gideriyorum. Çünkü ne kadar medeni olursak olalım öldürme dürtüsünün hiç bitmeyeceğini biliyorum. Ve hayvanın ölüm feryatlarını duyarken bir yandan da kanın nasıl oluk oluk aktığını izlediğimde sadece bir gecede öldürmeyi nasıl özlediğimin farkına varıyorum. Sanki yıllar boyunca kadınsız kalmış ve en sonunda da bir fahişenin göğüsleri arasında ölüyor gibi bayılmış bir Bedeviyim. Ve anlıyorum Hannibal'ın neden insan eti yediğini. Ve diş perisinin neden kurbanlarının gözlerine ayna yerleştirdiğini. Ve her kurbanında nasıl tanrı olmaya adım adım yaklaştığını anlıyorum. Çünkü ben de her Kurban Bayramı'nda tanrı için yüzlerce hayvan kesiyorum. Vekaleti alıyorum ve tekbirlerle birlikte ilk nedene bir kurban adıyorum. Her kurbanda ona daha çok yaklaşıyorum. Hayvanın kellesini aldıktan sonra ayağından asıyorum ve tıpkı aç bir köpek gibi hınca hınç karnını deşmeye başlıyorum. Kalbini ve çiğlerini söküyorum. Keşke hayvanları öldürsem de kalpleri elimde atmaya devam etse, ben de yaşamın ve ölümün avuçlarımda olduğunu hissetsem. Korkunç bir istek ama masum bir arzu. Rüyalarımda devam eden, içinden kopulması imkansız kanlı bir yaşam. Bir seri katil ama etiğe sığınandan. Kanı teninde hissedince deliye dönen bir yamyam. Kanın sıcaklığı ile orgazmı doruklarında yaşayan Azrail'in fahişesi. Kocaman satırım ve sınırsız ölüm arzumla sizler için basit, hayvanlar içinse ölüm dolu bir rüyayım.
Kasap
Yayınlandı
Mustafa Emir Bozkurt
2021-08-27T12:44:43+03:00Öldürmek sadece fiziksel bir şey değildir. Attığınız yorumu görmezden gelerek veya sizi hayatım boyunca umursamayarak sizi öldürebilirim. Eğer rakipsek sizden daha fazla kazanmak veya işimi kaybetmemek için yani açlıktan ölmemek için ayağınızı kaydırarak da sizi ölüme terk edebilirim. Söylediğinizin tersine insanlık olarak sadece ufak bir kısmımız refah içinde. Buna koca Afrika kıtasını veya Ortadoğuy'u örnek verebilirim.
Mustafa Emir Bozkurt
2021-08-26T23:56:09+03:00Aslında tepki olarak yazmamıştım. Sadece insanın ölüme ve ölmeye aç olduğunu yazdım. Çünkü kişideki en güçlü ve en temel güdü hayatta kalma güdüsüdür ve hayatta kalmanız için de öldürmeniz gerekir. Ben de etik veya yasalarla bastırılmış bu güdünün yine yasalar ve etiğe sığarak nasıl ortaya çıkabileceğini yazdım. İnsanların kasaplar hakkında bu şekilde düşünmediklerini var sayarak, kendimi öldürme güdüsü ile güdülenmiş bir kasabın yerine koydum ve hayatını metne dökmeye başladım. Yorumunuz için teşekkür ederim