Ne alnımdaki yazı bu

Ne bahtım, kaderim falan

Kendim edip kendi bulmuşluğum bu

Kasımın da bir suçu yok aslında


Bir kasım gecesi

Alabildiğine suskun dünya

İçinde dünyadan daha büyük çığlıklar olan

Senin bir zamanlar sevdiğin ben

Ben varım bir başıma

Yalnızların bile acıdığı ben


Mum gibi usulca eriyen bu gecede

Mumdan daha hızlı eriyen ben ve

Ve sen varsın

Daha çok eritmeyi bilen sen


Sıkıntının boğduğu bu kasım gecesini

Güzelleştirecek birçok şey var aslında

Kitap okumak gibi

Ne bileyim film izlemek mesela

Ama hiçbiri vermiyor insana

Üzerimize düşen başka bir gölgenin hazzını


Sen istersen buna 'Kasım Sıkıntısı' diyebilirsin

Bir başkası da bilmem ne sendromu der

Ama ikisi de değil

Bu; bir kasım gecesi

Boşluğunda savrulan bedenimin sıkıntısı.