"İki buz olsun." dedim, "Sezgin şefim ne yapıyorsunuz?" dedim. Dinlemedi, dört koydu. "Enerji kola falan sorma bana şefim, doldur kafana göre." dedim; dinlemedi, sek verdi. Acı acı içtim, sonra baktım barın aynasına, "Bu kim lan?" dedim. Kafamda bir dünya soru, üstüne teyzelerimizin gözü yaşlı ve yorgun. Hepsi bana bakıyor, onlar da bir soru patlatıyor: "Ne olacak bu kızın hali?" Sorma teyzem, ben de bilmiyorum. Ne istediğim oluyor ne de istemediğim. Alkollüyken çok küfrederim bir de ben. Ne dinim kalır ne kitabım. Kim neyi hak ediyorsa geçiriyorum bütün lafları, sonra bitiriyorum her şeyi. Mesela evdeki herkesle ilk kavgam çok manidardır benim. Sabahına iki ölü, bir yaralı uyandım. Bir baktım ne baba kalmış ne ana, hepsine yapıştırmışım davayı. İçtim içtim, sevgi aradım. Doğuştan lanetliyim. Şansım yaver gitmedi hiç. Başta gördüğüm değeri sonradan hiç alamadım ve bu sabah yine bir ölü olarak uyandım. Üzülmek için illa bir şeylerin olmasına gerek yok. İnsanı sonradan göreceği, yaşayacağı ihtimaller de üzer. Görünen köy kılavuz istemez değil mi? İstemiyor işte. Görüyorum. "Bunlar iyi hallerim." diyorum. Her gün önceki günü daha fazla özler hale geliyorum. Aslında derdim diğer yarımı bulamamış olmak. İşin kötüsü her zaman kusurlu olmam. Düzeltmeye çalışsam da olmuyor. Hiçbir çabam bir boka yaramıyor. Bazı şeyler gizli kalmalı. Hiç söylenmemeli. Hiç yaşanmamalı. Gerekirse kafandaki o mükemmel dünyaya hapsol ama hiçbir zaman o hayal kurduğun insana "Seni seviyorum." deme. Boyundan büyük işler bunlar. Canın acır, boynun bükülür, bakar bakar kendine acırsın. Hep yüksekte olman için acımasız olmalısın. Maalesef sana yenildim dünya. Meğerse bulutların üstünden yarım ağız etek açıp Salvador abiyi örnek almamalıymışız. Meğerse doğru bilmişsin, ben haksızmışım. Özür dilerim. Kitaplarıma, müziklerime, yeteneklerime ve en önemlisi yalnızlığıma geri dönme vakti gelmiş anlaşılan. Ben sevilmeye layık değilmişim. Sabah söylendi bu bana. Erhan abi dedi çat diye.

"Abi sevgilimle aram bozuk."

"Çok mu ilgi veriyon?" Ah be Erhan abim, nereden bildin? Kerizliğim ayna olmuş insanlara, görmemişim. Barın tuvaletinde yarım saat ağladım. Sonra da bir mezar kazdım.

Hoşça kal sevgilim.