Asırlardır kelimeler katarlara yüklenmiş gelir

Asırdan asra

Sonra yüzyıl olmuş mesela

Dile gelmek tabirini düşündüm de

Hani biliriz dilimizde bir tat

Bazı kelimeleri dilimizden düşürmeyiz

Hepimizin sevdiği kelimeler var

Gri kelimeler, lila ve mor

Yalanın pembesi gibi anla beni

Kelimelerin de rengi var

Seni seviyorum derken kızarır mesela

Kırmızıdır

Onu hepimiz biliriz

Sevmek bu kadar kolay olagelmişken

Utancınca pembedir onu da biliriz

Ya lila?

Özlem liladır mesela

Özge bir kelimedir

Kolay dile gelmemeli

Sevdiğimiz kelimeler var demiştim

Türkü kuşu mesela

Beyazdan maviye çalar

Uzaklaşırsa gri

Evet renklerin de mesafesi var

Korku siyahlara bürünür

Ölüm hakeza

Peki ya sevinç hiç düşündün mü?

Uzun zamandır o rengi görmüyorum

Göstersen bana 

Ne çok isterdim

Bu aralar üşüyorum serin bir haziran

Peki hangi renktir yaz

Yeşil dediğini duyar gibiyim

Sonbahar sarı kış beyaz

Tarih hangi renktir

Aklıma kahverengini getirdi

Durup durup yüklüyorum

Renklerini günlerin

Gül, gölge ve yel

Rengi en ağır kelime

Nedir diye düşünüyorum

Aklıma zaman geldi

Bu ara gitmek bilmiyor yelkovan

Hep aynı dakika aynı renk aynı ton

Akrep sokmuş gibi acıyor parmaklarım 

Parmaklarım hangi renkti sahi

Hatırlamıyorum

Kalemin rengi biraz sana benziyor

Geceleri hangi rengiyle örtünüyorum kelimelerin

Biliyor musun

Onun rengi de lila

Bazen bir tuval alıyorum karşıma

Konuşuyorum

Konuştuğum kelimelerle işte o tablo

Kelimelerle boyanıp duran dilim

Portreyi tamamlıyor

Nihayet adının rengiyle imzalıyorum

Kelimelerin de rengi var dediğimde

İnanmayanlar vardı

Ne rengarenk ne de lila 

Eskimişim seni anlattığım kelimelerle

Sonra zaman o ağır rengiyle

Boyuyor yine her şeyi

Yeni renkleriyle kelimeler değişiyor

Kız kardeşim renkli biriydin sen abi dedi 

Eskiden renklerim hangisiydi dedim

Gösterdiği tabloda her şey griydi

Gülmeden edemedim

Eski bir şarkı gibi

Rengarenkti ama eski