ağırlaşan rüzgarın
saçıma son kez dokunuşuydu bu
biliyordum
parmak uçlarımda ihanetin bedeli varken
kanımı taşıran son damlayı
bir buluta armağan etmeyi dilemiştin
binlerce put devrildi
onbinlerce ayna kırıldı
devleti ve tabiatı reddetmek isterken
yabanıl
ve
düşsüz kalmıştı aşklar
çünkü bir öpüş
yıkımın başlangıcı olmuştu
sen boynunu eğip göğü yere indirdiğinde
çocuklar hep bir ağızdan aynı şarkıyı söylüyordu
çimenlerin meftun hüznünü benimsemişti güneş bile
sen gittiğinde yarım kalmıştı tüm mektuplar
hep rüyalarımda hatırlattı bana
yüreğime saplanan kör çiviler
oysa sen
her şeye rağmen gülümserken
ölümün ne denli rahat hissettireceğini düşündüm
kendi evimi darağacım kıldım
Meriç Koç
2022-12-13T00:46:47+03:00“yabanıl
ve
düşsüz kalmıştı aşklar“