Dağ değilim ve daha çok göğe inmeliyim

Kalbimdeki iskeleden döşenmiş deli kan

Kendimin lekesiyim düşmüşüm oradan

Zayıf bir ağaç derin köklere bağlı

İlik ve kemik

Üzerinden üç nefes aşağı

Aşktan bana pay kalmadığında

Elimde banka dekontları

Demirler ve çelikler içindeki güçle

Hiç kimseyi sevmeden ölmeliyim

Ama geç kaldım geri dönmeliyim


Ben rüyanın ilkesiyim bu dünyanın izbesi

Yürüyüşüm yalınayak bir oyun

Kapılardaki zil sesiyim

Kim bilir kimin nesi


Soyundum odaya

Soyundum bir deli şehrengiz

Yürüdüm oraya

Kalbimce kara bir dehliz

Ve sular yükselince ovalar

Çekilince çiy taneleri

Geri geldim odaya

Gölge kadın deniz ve süvariler

Sürdüm yaraya


Çekildi an ve nefes suretin isminden

Sesi incecik işledi ve selam etti bana

Almadım onu alacalı defterden

Çekip yırtarak toprağı ve kağnılar düşerken

Eğer bir isim vereceksem kendime

Önce bu sınır boyu

Bu hudut

Düşmeli odaya

Kuzeyin keskinliğine bırakır gibi kendini

Yazın bir deli çıplak geçecek gibi kumsaldan

Üzerime basıp

Geçmeli.