Dağ değilim ve daha çok göğe inmeliyim
Kalbimdeki iskeleden döşenmiş deli kan
Kendimin lekesiyim düşmüşüm oradan
Zayıf bir ağaç derin köklere bağlı
İlik ve kemik
Üzerinden üç nefes aşağı
Aşktan bana pay kalmadığında
Elimde banka dekontları
Demirler ve çelikler içindeki güçle
Hiç kimseyi sevmeden ölmeliyim
Ama geç kaldım geri dönmeliyim
Ben rüyanın ilkesiyim bu dünyanın izbesi
Yürüyüşüm yalınayak bir oyun
Kapılardaki zil sesiyim
Kim bilir kimin nesi
Soyundum odaya
Soyundum bir deli şehrengiz
Yürüdüm oraya
Kalbimce kara bir dehliz
Ve sular yükselince ovalar
Çekilince çiy taneleri
Geri geldim odaya
Gölge kadın deniz ve süvariler
Sürdüm yaraya
Çekildi an ve nefes suretin isminden
Sesi incecik işledi ve selam etti bana
Almadım onu alacalı defterden
Çekip yırtarak toprağı ve kağnılar düşerken
Eğer bir isim vereceksem kendime
Önce bu sınır boyu
Bu hudut
Düşmeli odaya
Kuzeyin keskinliğine bırakır gibi kendini
Yazın bir deli çıplak geçecek gibi kumsaldan
Üzerime basıp
Geçmeli.
Serhat Dönmez
2022-07-19T12:59:27+03:00@berayişeyda, Poyraz, Bektaş, Kevser ve Gezgin; güzel yorumlarınız için teşekkür ederim. Var olun.
Kevser Karakaş
2022-07-19T11:27:07+03:00Dağ değilim ve daha çok göğe inmeliyim. Ne güzel bir giriş. Kalemine sağlık Serhat, ismini daha sık görmek isteriz burada.
Bektaş Şenel
2022-07-19T10:46:01+03:00Şiirlerini okumak güzel Serhat. Aklına sağlık.