Şu anda okumakta olduğum kitap "kendini bilmek / foucault" Birbirine bağlantılı konulardan oluşan yazılar içeriyor.

Kendini bilmek konusunu iki bağlamda incelediğini söylüyor foucault: 1) insanların birbirine davranışlarını belirleyen ve onları çeşitli sonlara ya da hükümranlıklara mahkum eden, özneyi nesnelleştiren iktidar teknolojileri 2) kendi yordamları ve başkalarının yardımıyla kendilerine belli bir mutluluk, saflık, bilgelik, mükemmeliyet ve ölümsüzlük hali aldırmak için kendi vücud, ruh, düşünce, davranış ve varoluşlarına belli sayıda müdahale tanıyan kendini biçimlendirme teknikleri.

'Kendine eğilme' ilkesinden ve öneminden bahsediyor yazar. 'Kendini bil' düşüncesinin bu ilkeyi unutturduğunu söylüyor.

"Sağlam ahlaklılığı ve aşırılıktan kaçınma prensiplerini kendimize, herşeydrn çok eğilmemiz gerek fikriyle bağdaştırmakta zorlanıyoruz. Kendimize eğilme konusunu ahlaksızlık, karşımıza çıkan tüm kurallardan kaçma yolu olarak görmeye meyilliyiz. Kurtuluşun şartını kendinden vazgeçmekte bulan Hristiyanlık ahlak düşüncesini miras aldık. Kendini bilmek, kendinden vazgeçmenin yoluydu. "

Foucault, konuyu antik yunan ve hristiyanlık bağlamında inceliyor. İslam kültüründe de pek farklı değil sanırım. Kendini bilmek önemli. Acaba Yunus ne demek istemiştir:

İlim ilim bilmektir
İlim kendin bilmektir
Sen kendini bilmezsin
Ya nice okumaktır

Okuyorum bakalım. Kendine eğilme ve kendini bilme konusunda ufkumun genişleyeceğini umuyorum.