bu yıl o kadar çok şey yaşadım ve yaşamadım ki... nefessiz kaldığım anlarda güldürecek bir anı yaşadım, sesimin yankılandığı kahkahalarımı atarken en almak istemeyeceğim haberleri aldım. sınırlarımı zorladığım zamanlara dönüp baktığımda daha soğukkanlı olabilirdim diyorum.

hepsini bir arada yaşamam belki beni daha güçlü kılıyordur. ya da sanıyorumdur böyle olduğumu... kendini tanımayan hatta yaptığı hataları göremeyen bir insanım. bana “sen güçlüsün ve bunun farkına var.” diyenlere karşı sadece bana böyle düşündürmeye çalıştığını varsayıyorum. içime dönüp baktığımda aslında birçok şey görüyorum ama görmek istemediğim için gözlüğümü takmıyorum. Bu durum gerçeklikle, metafor arası karışık bir durum.

gerçek hayatımda miyop bir insanım ama görmek istemediklerimden böyle kaçıyorum. :) sürekli kaçmayı bir çözüm yolu olarak seçmiyorum, çok konuşarak ya da uzaklaşarak da bazen belli ediyorum. konuşarak halletmeyi ama her zaman tercih ederim. çok sevdiğim bir söz var -nereden yaralanırsanız, oranız kimliğiniz haline gelir.(Amin Maalouf)

insanın kendi kendisini hayal kırıklığına uğratması kadar kötü bir şey yok!

kendimizi nereye konumlandırdığımıza göre bu durumun ciddiyeti değişiklik gösterir o ayrı. Çünkü insanın, kendisini kandırma güdüsü ona birçok yanlışı da yaptırabilir, başına geleceklere karşı başa çıkma gücü de sağlayabilir.