Uzayan, kıvrılan bir yol buluyor sessizliğim

Tabelalar, yersiz dükkan isimleri, rezidans tepelerinde kocaman harfler

Betonlar ve demirlerle bir enkaz yaratıyorum

İçime pencereler açılıyor, manzaralar görüyorum

Görmek bakmak gibi değil

Kuşun suyla canlanması gibi

Kapı birden açılıyor ve soruyorum

Hangi yanıta talibim bilmiyorum

İnsan neden illa yanıt ister, bilmiyorum


Hatırladım ne zaman kapattığımı avuçlarımı

Kalbime yayılan sızıyı

Onu daha iyi duyabileyim diye

Her şeyin sesini kıstığım ilk anı

Gülüşmelerimizi hatırlıyorum ve sabah huzursuzluklarımı

Rastlantıların sonlanmak gibi bir anlamı olduğunu

Işığı kestiğinde korkmuş muydum, hatırladım.


Zamanın ipleri inceliyor, kopmuyor ama

Renkleniyor içimde çürük kumaşları gençliğin

İnsan merhabalardan oluşuyor ve hoşça kal sancılarından

Cümleler çoğalıyor, hüzünlü bir tarih oluyor sonra

Yitiyor aklımda tuttuklarım ama azalmıyorum

Yeniden başladıkça.