Kaldırın önümden cesetleri,

Onlar daha çocuk!


soba üstü portakal kabuğu

sabundan baloncuk

iplik-kamış-poşet

çiviyle bir delik daha açılmış kemer

biraz kızgın şiş, bazen terlik

mütemadiyen damdan ihtihara itilen kar

kızgın biraz annem, babam hiçlik


suyun buharında nemlenen alevli bir kokudur şimdi bunları konuşmak

odayı kemiren hava kruçyonıh’ın değil

ki çok uzak


ben sonra iyi şiirler de yazacağım durun

şimdi bunu anlatmam gerek


siz çok şeyi yanlış bilirsiniz

bu şehrin kaldırımları alçak değil mesela

üstünde yürüyenler ama öyle


/abi boyatayım mı

siktirtme abini/


bizzat biçiyor biçilen pay

bir çocuk zorunda nedense susa kalmanın

bırakın beni konuşacağım

artık gereği yok susakalmamın


ben her şeyi hatırlamıyorum ki

bu unutamamaktır

dilimin ucunu kesen şeyler

elimdeki bıçak âmâ, saplayacak kimi seçeyim kendimden başka

ne sessiz becerebildim ne bağırakalarak

oysa türlü dili var susmanın

konuşarak-gülerek-ağlayarak

düşüncemden düşüp geldim

üşümenin bir anlamı olsayı onu ben bulurdum


çok dua etsem de kurtulamam geçmişin hislerinden

bilmiyorum kimin için çaldığını

ama kulağımı sağır eden çanlar benim için sussun

çok dua etmesem de kurtulamam geçmişin pislerinden


/ki annemden gizli yediğim şeyler hiç kilo yapmaz

abim kadar da bilmem hayatı

kılı kırk yaramadım; üfürdüm uçtu

abla, bana, bir bardak ve su –ki içeyim/


bir duvara işediğimde allahın melekleri beni izliyordu

oysa onlar ne anlar hayata sıkışmaktan rabbim

adımlarım hep gerisin geriye koşarken beni

zamanı anlamak çok masumken, hissetmenin yanında

neden onlar yazar günâhımı rabbim


gökyüzü her söndüğünde kaçıp sarıldığım sokaklar

ısıtan soğuk, koruyan rüzgâr, seven duvarlar

ki şiir, dışarı sıçrayan bir iki damlasıysa en şanssız kaynayan içimdeki

ki yarın bugünü haksız çıkarmanın başka adıysa 

–benim gömleğimdeki kanlar henüz doğmadı yusuf


yaşamayı çok sevsem de kurtulamam evvelimden

biliyorum

ama

yaşamayı çok sevmesem de kurtulamam izlerinden


.hep kendimden mi bahsedeyim

ya şemsiyeleri kim koruyacak yağmurdan

banklar nerede oturacak şimdi

peçeteler gözyaşlarını neyle silecek

yüzüme bakın –ünlem.


ben yaratsam, ölüm şiir olurdu ki bitsin

bu bitmiyor, bitmeyecek, bitmez ve ah bitmek


ki ölü yaşatmak öldürmekten beter

bu kadarı yetmiyor

saysam da yetmez

geçmişin teftişi huzurumu aklımdan eder

çocuklar için yazılmış bir kurşun,

sıkılmış tüm şiirlere bedel!