çocukluğum yoğun bakım

elleri bağlı

ve bir otelde

sadece yoldayım günlük

üzülsem

sana faydası yok

ağlasam

bana faydası yok

gözlerim kuru

verimsiz topraklar böyle hissetmeli

bisikletim bağlı değil

pembe ve toz

çalınır ve parçalanır

bisiklet doktoru

buna çare bulur mu

o da toz oldu tabii

sınav yılım

iki anlamı var düşününce

fazla anlam çıkartmıyorum

derslere asılıyorum

belki çıkarız diye

bi kahve içeriz

kim bilir

rededildi

edemezsin ki

seviyor sevmiyor

yapıyorum gülle

toplarım battı dikenlere

yenisini alırsın çıkınca

aklın en büyük labirent

kaybolmamanı diliyorum

bu yıl biter bitmez

kurban kesicem

söz tanrım

o kurbanın sen olmamasını diliyorum

aralık ayı

bana ara ver

günlük yazamadım bile sana

böyle acıtmaması gerekiyordu

böyle mi olması lazımdı

kimse yol göstermiyor

insanlardan acıma

alıyorum parayla

parayı beğenmezler tabii

bütün mal varlığımı

buna mı harcayacağım

duman soluyup

insanlara oksijen verdim

kendime gelince karbonmonoksit

sana sırtımı döndüm

diye mi oldu tanrım

yoksa hep sen mi sırtını döndün

hep bana

küçükken masallara inanırdım

aynı sana inandığım gibi

beni kırmızı başlıktaki

kurt gibi

yedin

geri çıkarmadın

kirbitçi kız evrenindeyim sanki

yıldız kayıyor

geri gitmesi için dua ediyorum

kibirtimle kendimi ısıtıp

sadece seni düşünüyorum