Yıllar önce, sanırım 2010’lar, rahmetli annem bir cuma toplantısından son derece üzgün geldi. Rahmetli annem cuma toplantılarına giderdi. "Kur’an dinliyor, vatana millete dua ediyoruz, huzur veriyor." derdi. Ama o cuma, okutman hoca hanıma uyup da dua ederken elleri havada kalmış. Hoca hanım "İyi ki Alevi değiliz, Allah'a şükür Müslüman doğduk.” demiş. Annem bir daha cuma toplantılarına gitmedi.


O yılın Ramazan’ı "Mutsuzum" dedi. Kendini yalnız hissediyormuş çünkü hep gittiği teravihe katılamıyormuş. O bayram annemi cemevine götürdüm. Üyeydim ama benim de gittiğim yoktu. Annem çok mutlu oldu. "Her şey toplumla güzel." dedi. Yıllar içinde bayramlarda ve aşurede cemevine gider olduk. 1 - 2 kere de Cem’e katıldık. Cem'de gözleri dolmuş, çok etkilenmiş. Kendini bir topluluğa ait hissetmek çok önemli.


Alevi - Bektaşi kimliğimize sahip çıkmayı öğrendik. Ben hâlâ öğreniyorum. Bir hayata bakış kimliği, tutum ve davranışlarda belirleyici olan bir kimlik bu.


Ramazanlarda Hakk'ı tavsiye eden iftar ve sahur programlarını da izlerim. Bu ülke bütün renkleriyle birlik beraberlik içinde güzel.