elimde ne var ne yok fırlatıp atmalıydım

bodur ağaçtan toplanan cin erikleri

delilikle aşk arasında yazılmış şiirleri

beraberimde onları da sürükledim bu çıkmaza

belki yorganı kafama kadar çekip karanlığı anlamaya çalışmak yerine

göz alabildiğine uzayıp giden çıplak dağları gözetlemeliydim

ya da aynanın karşısına geçip karşımdakine tehditler savurmalıydım

beceriksizliğimi aceleye getirmemeli

ağır ağır mahvetmeliydim her şeyi

kafamı gökyüzüne kaldırıp

avazım çıktığı kadar bağırmalı ve

söndürmeliydim güneşin ateşini