gitmek. en çok kendinden. yanlış bedenlerde çürütmek kendini. bolca gözyaşı, akan kan, ruhtan…

bir insanın ruhu kanar mı?

benim kanıyor.

böylesine acı verir mi?

anlatmalıyım… bilmelisiniz. ne günahlar işledim, hangi bedenlerde kaybettim kendimi, bilmelisiniz.

bir cuma gecesi, hava sisli. üşümüyordum, en güzel yaşımda, gülümsüyordum. dopaminle doluydum, hayat dolu…

müziği ruhumda hissediyorum, biliyorum. dans ediyorum. gözlerim kapalı. yalnızca melodiler, kafamın içinde dönüp duran patırtılar, yüzüme vuran sıcak neon ışıklar…

bir cuma gecesi, kendimi kaybedeceğimden habersiz.

insan kaç defa kaybeder kendini, kaç defa bulur?

hissediyorum, her şeyi, fazlasıyla… sonsuzluk kucak açacak, şarkılar söyleyecek, okşayacak beni…

o boşluktan kendimi bırakacağımı biliyorum, mutluyum, sona yaklaşıyorum. müzik yükseliyor, zihnimde patırtılar, ayak sesleri… duyuyorum. bu bir devrim, vurgun yiyeceğim bu gece.

görüyorum onu.

‘’sonunda!’’ diyorum içimden. sonunda buldum seni. kinyas’ım… en değerli hazinem benim, kara kutum… beni bekliyordun, biliyorum. ‘’gülümse’’ diyorum sana. gülümsüyorsun. kollarımı beline sarıyorum. ‘’hoş geldin cehennemine.’’ diyorsun. ateşle dans ediyorum. yanıyorum, yakıyorsun.

cehennemin kapılarını aralıyoruz, beraber. ikimiz. kuytularda geziniyoruz. en gizli sırlarımızı fısıldıyoruz kulaklarımıza.

bitecek, biliyorum. yeniden doğacak güneş.

doğsun istiyorum bu sefer.

uyanmak istiyorum.

uyandır beni.

dokunsam dağılacak gibisin.

aşık mısın?

hayır değilsin.

neden değilsin?

sarılıyorum sonuma, hoş geldin bana. uzun süre oldu, hadi öldür beni. hiç ölmediğim kadar ölmek istiyorum bu gece.

bitsin artık, uyandır beni, dayanamıyorum.

soğuk fayans, yastık oluyor bana. titriyorum, çırılçıplak soyunmuşken hayata… cam kırıkları öpüyor beni.

bir daha sarılır mı bu yara?

iyileşmek istiyorum.

çok fazla gözyaşı, boğuluyorum. ben artık ben değilim,

kendimi tanımıyorum.

iyileşmem gerek, henüz bu yaşımdayken.

unutmam gerek,

henüz çok gençken.


jakuzi - koca bir saçmalık