şimdi çok uzaklarda iki yabancıyız. söylenmeyen sözlerin mahkumu olmak isterdim, kendi içimde seninle türlü kavgalara girmek, yenmek ve yenilmek. hangi durumda ne söylerdim ölçüp biçmek. şimdi içimde sana kurulacak tek cümle yok, seninle olan kavgamı bitirdim, deveyi de bunu diyardan götürüyorum. şimdi birbirini hiç sevmemiş iki insan kadar uzak, olduğumuz yerlerde sayrıyız. senden ummazdım, kör kaldım. senden ummazdım, ellerim kesildi. senden ummazdım, saçlarım toprağa döküldü. ne umduysam bu aşktan başıma bir bir bela oldu. karanlık bir parkta, gözlerinin ta içine bakmak, şimdi üşüyor musun? o gece üşümüştün. kendimi anlatamamak ve sende kaybolmak. o gece bir ağaç olup kendimi izlemek isterdim. sana nasıl baktım, ellerin ceplerinde diye nasıl gücendim, görmek isterdim ama mümkün değil. ben bir ağaç değilim ve o gece bir daha dönülmez bir uçuruma dönüştü içimde. seninle olduğum o evden çıktım. o parklara artık yüzüm dönük. seni anımsatan her şeyin kapısını bir bir çarptım. iyi olacağım, ben buna değerim. bu aşk beni hiç göklere çıkarmadı, yedi kat yerin altına da sokamadı. bir aralıkta hep daha yükseğe diye savaştım kendimce, senin bundan hiç haberin olmadı. şimdi seni bundan daha büyük bir aralıkta terk ediyorum. derin bir ağıt gibisin, biliyorum yavaş yavaş sesim kısılacak. öyle su gibi derin ve şiddetli ama durmadan akan bir su gibi. yavaş yavaş akıp geçeceksin bende. sende çoktan varoluşumu yitirdim. bir yaz günüydüm, şimdi ılık bir bahar sabahı olmaya bile razıyım. yeter ki güne döneyim.
kış gecesi
Yayınlandı