Sisli zihnimin gölgeleri,
sanki her zerresinde karartmalar...
Yürürken denetimde şehir sanki,
İncitmeler, vurmalar, kanatmalar
Kara hırsızlar, kara yolsuzlar
Susmalar, susmalar, susmalar...
Arasından sızmış bir damla yeşil,
Yangın kırmızısı kaldırımlar...
Üzerinde kaşları çatık.
Keskin yüz hatları.
Gözlerinden lavlar sızıyor...
Karanlık fitil gibi tutuşuyor yürüdükçe,
Yürüdükçe ne volkanlar kızıyor!
Boşaltın kaleleri, kademeleri
Bir baş ağrısıyla kararır gözüm
Kara kilometreler, yorgun umutlar
Söylenecek bu karanlıkta son sözüm
Susmalar, susmalar...
Kollarına alırdı bu akşamlar beni tanısa,
Ah akşamlar, ah akşamlar...
Akşamlar ne kadar kısa