Köhne duvarların ince çatlağında

Geceleyin her döşeğin başucunda

Kurbanımızın o düşkün soluğunda

Biziz! Tahtakurusu gibi bekleyen.


Bir bakirenin ilk, ebedi aşkında

Kölenin kırbaçla saygın savaşında

Yaralı bir ceylanın çırpınışında

Biziz! Umutları hunharca tüketen.


Seyre daldık masum gecede günahı

Kustuk üstünüze gam ile sevabı

Yazdık nihayet bizim garip fermanı

Biziz! Sefahat denizine açılan.


Aynaya bakmışız uzunca bir süre

İğneyi batırmışız göz göre göre

Kanımıza susamışız bile bile

Biz miyiz? O gözü kör dili lal olan...