Her şeyi kolayca göz ardı edemiyoruz. Peki neden göz ardı edenleri takdir etmeyiz?Kendimizin neden böyle olamadığını düşündüğümüzden mi? Eh pek sanmıyorum. Zaman içinde tarih gibi bizim de yozlaştığımızdan kuruntulara kapıldığımızdan mıdır bilinmez süregelen süreç böyle ilerliyor. Pek çok yerde tanık olup kaçmak istediğimiz bu düşüncelerle tek başımıza mücadele etmek zorunda mıyız? Veya bu bir mücadele mi? Değilse nedir... Adlandırıp tanım koyamadığımız şeyle nasıl baş edilir bunun da elbette elle tutulur bir cevabı yok. Bunca şeyin cevabı yokken neden her şeyin nedenini ararız? Bu bir danışıklı dövüş müdür yoksa? E hayır o da değil. Bunca soru sorup cevap alamamak sinir bozmaz mı,elbette bozar. Ve evet bunca sorunun ve düşüncenin sonunda 'tüm her şeyde olduğu gibi' 'neyse ne' diyip geçiştirip sorgusuz sualsiz yaşamaya karar veririz. Veririz ama uygulamayız bu sebeple her şeyi göz ardı edenlere gıpta ile bakarız. Ve evet biliyorum herkes kendine gıpta ile bakar,yani her şeyden önce kendimizi göz ardı etmeliyiz.