Ji bo bîranîna Hêlîn Bolek
(Hêlîn Bolek anısına)
Aynı daldaydık, gayrı düştük.
Hiç ayrı düşmedik
Ama beni de unutmasınlar.
Aramızda yüzyıllık, köhne bir şehir.
İnsan kurtçukları ise kaygısızca gülüyor.
Alacakaranlıksa yüz milyon yıldır uzakta şimdi…
Sol kasığımdan vurdular.
Bırak gülsünler kendilerine boyun eğemediklerim.
Bin kıvılcım düşer önce,
Büyür yavaş yavaş.
Olmasın hiç,
Baş koyup da kendilerine baş verdiklerin.
Son istasyonun iki rayı gibi
beni, bizden ayrı koyan,
Boynumu üzgün bir çiçek gibi kıranlardan
ceremelerine dizemeden,
Konuşamadım ben daha.
İnandıramaz kimse beni
Kapağı dürülen sayfalarda,
Bir ömür boyu kalacağına.
İnandıramaz kimse beni
Beynimin her yerinde donan
bir gülüşünün olduğuna.
Sığınak olsun
bu yeni yetmenin altının çizileceği dizeler sana.
Dolabımdan kekik ve nane
kokularını çıkardım.
Armutlu kaldırımlarına kuru güller serptim.
Şimdi gece,
Şimdi soluğumu verdim içime.
Ve
içimde o kadar çoğulsun ki.
Böyle irkilmezdim
Eğer bir gün şu dünyayı kucaklarsam…
Hoşça kal.
Fırat Çiçek
2022-04-03T20:38:34+03:00Helîn,Îbrahîm ve daha niceleri...
Bu utanca ortak olan ve bedenlerini bir bir yitirmesine sebep olanlardan elbette hesap sorulacak.
Yitmemek ve daha yitirmemek dileğiyle...
Vakit ayırdığınız için teşekkür ederim Ayşe Hanım...
Ayşe Eser
2022-04-03T18:34:35+03:00Eksikliğidir bu, içimizde çoğul olanların yokluğu. Dingin ve hüzünlü bir şiir. Berrak suların ve sessiz bahçelerin hüznü gibi... Çok güzel, yüreğinize sağlık.
Fırat Çiçek
2022-04-03T12:08:38+03:00Vakit ayırıp okuduğunuz için çok teşekkür ederim Seniya Hanım 🌱
Seniya Burçak
2022-04-03T11:33:52+03:00Çok güzel bir şiirdi ✌🏽