Hangi tarafımın mahcubiyetini sana anlatsam bir ötekinin mahzun kalışıdır beni bu suskunlukta kılan. Ben kuru zeminde kaygan adımlarımdan sakınmaya çalışırken seni; mühürlü parçan bedenime kan gölünde kızılcık şerbeti içiriyor.
Mühürlü parçan mahur dansımın mağrur eşlikçisi Kızıl Ruh.
Ne zaman aynada kendime denk düşsem yüzünün kuytuluklarında yine, yeni bir taaruz dönüşü.
Çerçevesinde hiç rast gelmediğim nazarın, ufuk çizgisinde tüm varlığını emare kılmaya çalıştığı bir taaruz.
İnançlarım kırık dökük, kavgam yaralı, kavgam çekinceli iki aralıktan bakıyor tenhasında inleyene..
Derbendimde kağıt kesikleri; acılarım o denli görünmez derinlikte.
Kasımpatıların yasını tutarken vehmin gövdeme konuşlanmış vehminle yine sonbaharı ağırlıyorsun yurdunda.
Güneşin kendine hayrı yok bu diyarda.
Hatırlar mısın?
Kanatlarından ayrıldığım gün karanlığımı susuz bırakman için yalvarmıştım sana.
Sen çin seddinin tuğlalarında erittiğin kulaklarınla enaniyetli gülüşünü takınarak durmaksızın anlatmıştın bana ateş ve rüzgar hadisesini.
Sanırdım ki yedi günün tüm âhı benim manastırımda belirmiş oysa benim aidiyetsiz gitgellerim senin çürümüşlüğünden beslenmiş.
Al Capone’nun son duasına konuk zamansız ağıtlar öfkemin çıplaklığı ile baş başa bütün sanrılar.
Şaşkınlığımdan ölüyorum Kızıl Ruh!
Gerçeklerin uçurumunda eriyorum.
Seni yerlere çalan o yenilgi benden gemici düğümünü çaldı biliyorum.
Eskiden olsa göğü çağıldatırdım katlime vacip unsurda lakin yıkıntılara sürüklenen zihnimin enkazına bir harçta ben karıyorum.
Kılımı kıpırdatmıyorum artık ve gözümü kırpmıyorum.
Ardım benden kabahatli.
Ardım benim cesedimin faili.
Bir yanlışın tekmilini berhavaya doğrultarak kesmek istiyor içim.
Sessizliğe döküldüğüm kalıplar canımı yakıyor, harap oldun, harap oldum.
Emanetine sahip çıkamadım kızıl ruh. Pervanesi olduğum şu kalabalık yalnızlık tarafından esir alındım.
Destursuz girdiğim odanın alacakaranlığında serencamı limelenmiş vaziyetimle karşındayım.
Yargıyı sana bırakıyorum.
Dönüştüğüm zehirli zembereğin aksime layık kıldığı aşamalı ölümlerde aslıma göz değdiriyorum.
Beni şu amansız gerçekten sıyıracak bir kalp atışına ne denli muhtaç olduğumu görmek dehlizlerimden seni infilak ettiriyor Kızıl Ruh.
