En iyi kısa belgesel film dalında Oscar kazanan ilk ve tek deneysel filmdir. 2009 yılında, UNESCO tarafından oluşturulmuş olan Dünya Belleği Programı Listesi'ne eklenmesi uygun görülmüş, bunun dışında birçok ödül almış ve halen bir baş yapıt olarak değer verilmektedir.
Film, evlerinin bahçesinde oturmuş ve gazetelerini okumakta olan iki komşunun, çimende açıveren bir çiçeğin hayatlarına girmesiyle yaşadıkları gerilimi, mülkiyet kavramını, aralarında başlayan ve sonunda birbirlerini yok etmeleriyle son bulan şiddeti konu alıyor. Filmin sonunda 14 farklı dilde ''Komşunu Sev!'' mesajını izleyiciye veren film, barışı vurgularken, Soğuk Savaş Dönemi ve Kore Savaşı yıllarına denk gelmesi nedeniyle vermiş olduğu mesajla savaş karşıtlığının sinemadaki en iyi örneklerinden biri olarak görülmüştür.
Film, stop motion canlandırma ve piksilasyon yöntemiyle çekilmiştir. Stop motion, hareketsiz duran üç boyutlu objeleri hareket edermiş gibi gösteren bir canlandırma tekniğidir. Piksilasyon ise stop motion canlandırmanın bir tekniği olup canlı bir insan ya da hayvan figürünün kademeli olarak hareket etmesiyle oluşturulan bir tekniktir. Kullanılan bu yöntemler ile kendinden sonra gelen birçok sanat eserini de etkilemeyi başarmıştır, ki layık görülen ödül ve takdirler de bunu desteklemektedir. Sözsüz bir film olmasına rağmen, verdiği mesajları bugün bile net bir şekilde izleyiciye vermiş, 1950'li yılların dünyasını mizahi bir yolla eleştirmiş ve belki de bu nedenle insanlığın miraslarından biri olarak görülmüştür.