Uymazım.

Bu güneşin altına bu ağaçları ben yazmadım.

Neymiş herkesten şikayetliğim

Neymiş... gayrıymışım.


Ölüm olsam pare pare gelmezim

Kalım olsam bir gün yüzü görmezim

Tutunmak derler, sokarım devr-i dünyasına

Özüm özdür güneşin piçiyle aydınlanmazım.


Üstüme kırarlar duvarlarımı

Biri kanımı par eder biriyle

Bu duvarların düzlüğünü sikeyim oysa ben

Saklasa ne hal-i siyehbahtımı elden


Gareba, bu tenhalık mı nihayet sezdiren?

Hüthüt kuşu bedbin kendi yolunda

Gerçek hiç bu kadar aşağılanmadı tarihte

Gerçek, yaşarken burnumdan çektiğim ölüm.


Şimdi göğüs hizamda bu kör bıçak

Kanım da haramdır ehl-i kıymete

Siyahın en dibine gidiyorum.

Bulamazlar elbette.



Fotoğraf: Semi