allahım, senin de olur olmadık zamanda göğsün daralıyor mu? bilmediğimden soruyorum.

sen de ayaklarını balkon boşluklarına uzatıp, bir sigara yakıyor musun?

yalnızlık diyorsun bana mahsus da, korkma allahım ben varım.


allahım sen ademe her şeyin adını söyledin, benimkini de söyledin mi?

ne diyor hakkımda, kovulduğundan pişman olduğu cenneti ben reddettim ya hani, kıskanıyor mu?


allahım bana bir hayat sunduğun için pişman mısın? 

e sen de yarattığınla neden inatlaşırsın?

allahım bana gerçeği itiraf et, peşinden koşarım

sen de susacaksan eğer bunda hinlik ararım.


cihanın şiirlerini okudun mu allahım?

gönderdiği ikindiyi dahi yolda ben yaraladım.


olur öyle şeyler diye diye, olur olmadık işler açtım başıma.

dalga geçtim allahım birkaç kişiyle, çatırtıyla.

şimdi ne zaman huzurunda eğilmeye kalksam dizlerim ağrır

ama şu yılda çeşmeden su içenlere çok gülüyorum hala.


‘allahım sen her şeyi bilirsin bana cevap ver,

bilmesen bile kılıfına uydururuz

ayaklarımı uzattığım nehir altımdan kayıyor

babam makas tutmayı unutmuş allahım, beni her gün eski bir acıya yamalıyor’


allahım işler tersine döndü,

sen beni dayanacak mısın diye sınarken, ben seni neler yapabileceksin diye kızdırıyorum.

birkaç şarkı var dinlememe izin ver, cennetini istemiyorum.