Anlatmak istediğim birkaç şey vardı. Genelde güncemi Maxima adını verdiğim defterime yazarım ama şu sıralar yazıp içimden atmaktan ya da ileride hatırlamak istediğim anıları yazmaktan çok, anlaşılma ve hatırlanma isteği var. Bugün istediğim şey anlaşılmak, yalnız olmadığımı hissetmek. Uzun süredir yok olma düşüncesi uykularımı kaçırıyor, hayattan aldığım zevkin de azaldığını anlatmama gerek yok herhalde. Hayatım güzel denilebilecek kıvamda. Şükretmeyi bilen biriyim ama ne zaman kafamı yastığa koysam ve bir gün bu vücudun aynen bu şekilde hareket etmeyeceğini ve donuklaşacağını düşünsem irkiliyorum, uykum bir anda yok oluyor ve yerini salt tedirginlik alıyor. Deprem zamanı Adıyaman'da gönüllü olarak kalmıştım uzunca bir süre, deprem zamanı da Şanlıurfa'daydım. O zamanlar ölüm o kadar yakın geldi ki. Hayat çok boştu ve bu çabalarım her zaman korktuğum gibi uçup gidebilirdi. Çoğu insanın da gitti zaten. Deprem öncesinde salt yok olmaya karşı duyduğum korkunun yerini depremden sonra acı çekerek yok olma korkusu aldı. Zorluklarla edindiğim birkaç kahkaha ve huzurlu anıya karşın bu dünyadan göçüp gidecek ve hiç var olmamışım gibi hayat devam edecek. Her zaman öyle oldu çünkü, depremden sonra da. Bunun önüne geçebilecek tek şey yazmak ve hislerimi somutlaştırmak diye düşünüyordum hep. Öyle yapıyorum. Beni hayata karşı umutlu kılan şey bu. Bir gün gökyüzündeki bulutlar hareket etmeye devam ederken ve benim hayatım artık orada değilken bile etrafa saçılan kahkalarımız birinin düşlerinde var olacak diyorum. Acılarımı aynı şekilde olmasa da bir gün ben yokken dahi biri bilecek ve bir anlığına da olsa hislerim o kişide tekrar vücut bulacak. En azından kendimi böyle teselli ediyorum işte. Günceme de yazdıklarım bu tarz şeyler. Eminim bu sitedeki birçok kişi böyle hissediyordur ama insanoğlu bencildir, ben de öyle. Sanki bu hislere sahip tek kişi benmişim gibi çevremden çoğu zaman uzaklaşıyorum ve yalnız hissediyorum. Buraya yazma sebebim bu. Kendi aptallığımla yüzleşmek, birkaç ağızdan "Ben de öyle hissediyorum" lafını duymak. Bir de varsa çaresini bulan...