Bugün bir ağaca uzanıyorum

Kendime dokunur gibi

Nefesimle birlikte tükenen

İsmail’in bıçağa hayran oluşu değil mi?


Böyle hapsolmuştu güneş

Böyle anladı kan tutan kayayı

Sonra sahip olmak ister gibi

Elini kayanın göğsüne uzattı

Aynı anda bir kediye ilerleyen 

Parmakları değil damarlarıydı

Aynı kelimeyle birleşti


Üstündeki yük omzunu kapatıyor

Üstünden kalk koparılmadan

Bu bacağın bu boynun 

Bu dokunduğun yer neresi


Nefesimi koyduğum yerde bulamıyorum

Nefesin titreyen dudaklarımın arasında

İpini başkasının eline verdim 

Dağıt önyargılarını darmadağın olsunlar

Dağıt ki sevaplardan kurtulalım