Sen hiç uçan mavi karadul gördün mü? Ölmek için doğan vücutlar olgunlaştığında kendini göstermek için ilk adımları doğmaktır. Bütün zorlukları aşıp tek bir bütün haline gelmek aylarını alır ama sonunda kendi dünyasını yaratmak için öldürerek varolurlar. Doğarlar, daha ilk adımlarında görülebilir ne zorluklardan geçtikleri, ayakları kanlıdır. Tehlikelerini ve zayıf noktalarını gizlemek için silerler ayaklarını, böylelikle hayatlarındaki gizi keşfederler. Geri kalan türdeşleri görüp onu dışlamasın diye kolay yolu seçerler. Böylelikle ilk adım atılmış olur.
İkinci adım ise koşmayı öğrenmesidir. Türündeki diğerlerini gözlemler, hepsi farklı koşu bandı bulmuş kilometrelerce yol alırken iki kulaklarının arasındaki anten bile kısalır zamanla, yanlara dağılıp durduğunu farkeder. Bu koşu bantlarının bazıları aynı yöne giderler. Çizgili bantlar en altı, yuvarlak bantlar ortayı, üçgen desenli bantlar ise en üst çalışma noktasına işaret eder. Bunları gözleyen mavi karadul ikinci adımı için başlar çizgiliden. Her gün atlar, evine gidebilmek için kilometrelerce bant bitirir. Günün birinde bandı bozulur, yol alırken tamir etmeye çalışır ama geride kaldığını görür ve o akşamlarda gözleri açık uyumak zorundadır. Kendi yolunda giden üçgen bantlara sorar, daha fazla yol gitmesi gerektiğini söylerler. Mavi karadul günlerce denemesine rağmen bandının hala bozuk olduğunu görür. Daha fazla bununla baş edemeyeceğini gördüğünde diğer türdaşlarının bozulduğunda ne yaptığını keşfetmeye karar verir.
Türdaşı geceyi bekleyip başka bir bant boş kaldığında önceki türdaşın bilgilerini silip kendi bilgilerini yüklediğini görür, sabah olduğunda bandına gelen karadul çalıştırmayı dener ve çalıştıramaz bunu gören üçgen bantlar karadulu alıp dışarıda kuyu kazıp içine atarlar, karadul ne kadar uğraşsa da ona asla inanmazlar, üçgenler toprağı kapatıp bantlarını usul usul sürmeye devam ederler.
Tüm bunları gören mavi karadul bunu yapamayacağını, zaten ilk basamakta ayaklarındaki kanı silip attıktan sonra kendine söz verdiğini hatırlar. Evet, doğması için kirlenmesi lazımdı ama yaşamaya devam edebilmesi için başka yollar deneyebilirdi. Yine kendi bozuk bandını sürmeye, sürdükçe yorulmaya devam eder. Günlerce uykusuz kalır. Devam ederken onu üreten may1 ve may2'yi bile artık göremiyordur. Bir karar verdir. Bu sefer ellerini kana bulayacaktır ancak bu son olacaktır çünkü ikinci adımı geçmek için bunu yapması şarttır. Ve geceyi bekler, herkes gidince gözüne bir bant kestirir, bilgileri girer. Ellerindeki kalıntıları temizler. Sabah geldiğinde bandına çıkar.
Karadul ne olduğunu anlamadan alınıp doğru dışarı çıkarılır, ne kadar dil dökse dahi toprağın altına gömülmekten kurtulamaz. Mavi karadul ikinci evreyi geçerek kendine başardığını böylelikle ispatlar.
Mavi karadul yıllar içinde üçgen banda geçip artık üçüncü evrede olduğunu gösterir. Hayallerini gerçekleştirmek için başka yoldan gitmeye karar verir. Pek çok hayat gözlemler. Yollarda çalışan küçük çocuklar görür. Bazıları çalışırken uyumuş, bazıları ölmüş, cesetleri kenarlarda yarı açık toprağın içindedir. Bazı çocuklar ışıklı salıncaklarda sallanır, bazıları üreticisini görmek için uykusuz bant sürerler. Sonra biraz daha yürüdüğünde kocaman bir müze görür; içerisinde oyuncak ayılar, tabancalar, bebekler vardır. Ziyaret eden başka karadulların olduğunu fark edip dikkat kesilir, fotoğraf çekip sosyal medyaya attıklarını görür, tabii şaşırır! Bu oyuncakların nasıl geldiğini merak ederek duvardaki çerçeveyi okur, oyuncakların dışarıda kazara ölen çocukların oyuncakları olduğu yazıyordur, çocuk zayiatı müzesi dışarıdan gelen ziyaretçilere ve oyuncaklara yedi yirmi dört açıktır.
Mavi karadul yola devam eder, yolda karşısına kendi hücrelerinden oluşturulmuş bir ayna çıkar. İlk defa yaşadığı bu his karşısında kendini yeniden oluşturduğunu fark ederken işte dördüncü evre gelir.
Aynaya çocuk zayiatı müzesine birkaç oyuncak bırakmak istediğini söyler.
Mavi karadul ellerini ve ayaklarını yıkayıp aynadan kendine bakar, artık temizlenmiştir. Çocuk zayiatı müzesine oyuncak bırakmak için yola çıkarken yolda ayna, mavi karadulun kafasını kopararak kenara atar. Yere düşmeden birkaç saniye önce doğmak için uçuşan, tek tek öldürdüğü türdaşlarının son görüntüsüyle kapanır gözleri..
Ayna, üzerindeki kanları siler ve kendinin dördüncü evresi başlamıştır bile...
Sen hiç uçan mavi karadul gördün mü?