Yaşar Nuri Öztürk, "Kuran'ın yarattığı Devrimler" adlı kitabı okuyorum. Aydınlatıcı bir kitap. "Yoksa sen tebliğ karşılığında onlardan ücret istiyorsun da, bu yüzden onlar ağır bir borç altında eziliyorlar mı?"(Kalem 46)

Kuran böyle soruyor. Tarih bize göstermiştir ki, insanlığın aydınlık öncüleri ücret istemezler. Bu gerçek bir aydınlık öncüsünün hem alameti hem de onurudur.

Aydınlatıcı insanın ücretini ödeyemeyiz. Paha biçilemez değerdedir. Ve biliriz ki bu insanlar yaşadığı sürece takdir görmez, hatta horlanır.

Kitleden bir şey bekleyen, hesabını kitlenin beklentilerine göre ayarlar, tam aydınlatıcı, uyarıcı olamaz, yeni ve ölümsüz doğruları sunamaz. Çünkü kitle, geleneğin kabullerine teslim olmanın rahatlığından kopmak istemez. Aydınlık öncüsü kitleyi yukarı çektikçe kitle rahatsız olur.

Y. Nuri Öztürk, dini gökyüzünden ve öte alemden alıp bu dünyaya yerleştirenlerdendi. Aklımda kalan ilk uyarısı: " Allah, aklını işletmeyenler üzerine pislik yağdırır"(Yunus 100) idi ve bu kitapta da tefsir ve tevilleriyle Kuran'ın devrimci yönünü anlatıyor. Nur içinde yatsın, solcuları dine çekti, sağcıları ise rahatsız etti, tahrip etti.

Kuran'ın bilime verdiği önemi tekrarlıyor. "Eğer doğru sözlüler iseniz, bana bilimden haber verin" ( enam 143) diyen bir ayet geliyor bir anlaşmazlık sonrası atalarının, geleneklerinin peşinden gidenlere.

" Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu" (Zümer 9) diye sorulur Kuran'da ve " Kulları içinde Allah'tan ancak bilginler ürperir"(fatır 28) denmektedir.

Bugün tarih, sosyoloji, antropoloji, psikoloji vb bilimleriyle toplumları analiz edebiliyorsak, toplumu iyiye, doğruya da yönlendirebilirsiniz. Rahman suresinde 2 cennetten söz edilir. Prof Ekrem Demirli gibi ben de bu cennetlerden birinin dünyada birinin ukbada olduğuna inanıyorum. Tanrı bu dünyada da ahirette de iyilik güzellik doğruluk versin demiyor muyuz!
Dünyada bir gün eşitlik özgürlük barış hakim olacak ve İslam da bu devrimci özüne geri dönecek.

Tanrı birlik ve dirlik versin. Okuyalım, okutalım bu aydınlatıcı kitabı.