12-13 yaşlarındayken bir çok hayal kurardım. Kışı değil de yazı severdim. Hareketli şarkılar dinlerdim. Ortaokulu bitirince günlük tutmaya başladım. Sonraki 4 yıl da günlük tutmaya devam ettim. Kendimden bir şeyler bırakmayı çok seviyordum. İnsanlara beni hatırlatan şeylerin olması karakterimi oluşturuyordu. Ayı çok severdim. İzlemeye aşıktım, ki hala öyle... Sonra bir gün aylı kolye aldım boynumdan hiç çıkarmadım abim benimle dalga geçiyordu ama ben o sıralar buna çok takılıyordum. En yakın arkadaşımla arkadaşlık kolyesi, bilekliği alıyorduk o zamanlar çok sevinirdim bizden bir şeyler diye. Youtube'dan videolar izleyip yazın çekilen gençlik dizilerini izliyordum. Farklı olmak o zamanlar hayalini kurduğum bir şeylerdi. Balkonda tek başıma oturup günlük yazmayı çok seviyordum. Yazın evin bütün pencerelerinin açık olması çok mutlu ediyordu beni. Bir de bazı akşamlar yürüyüşe çıkardık tam yürüyüş havası diyerek. Sonra liseye geçtiğim yaz kitap okumaya başladım. O kadar cıvıl cıvıl şeylerdi ki... Okurken oturduğum koltuğu havayı dahi anımsayabiliyorum, huzur doluyor içim...

Umut Olmak... gelecekten istediğim en güzel hayalim bu iki kelimeydi işte. Ne yaparsam yapayım hayal edeceğim ve umut olacağım diyordum o küçük aklımla. Şimdi ise büyümüş olan ben hayal kuramıyorum en büyük hayalim olan umut olmayı kendime bile yapamıyorum. Ben en büyük hayal kırıklığını kendine yaşatmış bir kız olarak çok üzülüyorum. Hayal etmek istiyorum ,güzel günleri umut olduğum günleri , bir çocuğun gülüşüne eşlik etmeyi...