Kuruboya Çalışması
Üslubu ve ifadesiyle romana farklı bir soluk getiren J.D. Salinger 'Çavdar Tarlasında Çocuklar' romanıyla kendimize itiraf edemediğimiz bir sempatiyle bizi Holden karakterine bağlar. Holden Caulfield bizim hergün yaşayıp belki de farkedemediğimiz hayatın sahteliklerini ve sırtımıza yüklediklerini şu sözlerle anlatır:
'Hayır, dedim, ben üniversiteye gittikten sonra filan gidilecek pek çok şahane yerler olmayacak. Kulağını aç da dinle. O zaman aşağıya elimizde bavullarla filan, asansörle ineceğiz. Herkese telefon edip hoşçakalın diyeceğiz ve otellerden kart filan atacağız. Ben bir büroda çalışacağım, bir sürü para kazanacağım, işe taksilerle veya Madison Caddesi otobüsleriyle gideceğim, gazete okuyacağım, durmadan briç oynayacağım. Sinemalara gidip bir sürü kısa film ve haber şeridi seyredeceğim... O zaman geldiğinde hiçbir şey aynı kalmayacak...'

'... Bir kez tüm bu Bay Vinson'ları atlattıktan sonra, gönlünde yatan türden bilgiye adım adım yaklaşmaya başlayacaksın; yani istiyorsan, arıyorsan ve bekliyorsan onu...'