Ruhunu sökerken donmuş gözyaşlarında,
Ayaklarını kanatırken kör bekleyişlerinde,
İliklerine kadar balçığa bulanmış rüyalarında,
Yani Kusmuk Kız, bütün idealize formlarında...
Anlatabilseydim demeyeceğim.
Demeyeceğim, zamanı göğsüne sapla.
Artık her cümlemin demeyeceğim ile başlayacağı rahatlığıyla.
Ağlama, yollar koşan tayların girdabında.
Yakma, uzakları süpüren saçlarını esmer travmalarında.
Düşürme gölgeni, kıymetine şifacı adayanlara.
Kırma, ceylan ürkekliğini taşıyan tüy sıklet kalbine tuz kırıntıları.
Kıyma, incitmeden toprağa dokunan parmaklarına yakılacak kınalara.
Kızma, hayallerinin izdüşümüne astığın duvağın kırmızısına.
Yıkma, nefes ve karanlık arasına kurguladığın mavi dünyanı.
Kesme, bileklerinle ördüğün hayat salıncağını.
Kusma, ritimlerinden Jüpiteri bile mahrum bırakan Kerim Çaplı gibi.
Ya da kus, varlığına paslı zincirleri sarmalayan duvarlara.
Yıkabilirsen kus.
Ne yaparsan yap, ama teşekkür etme bana.
Söz, küsmeyeceğim sağır aklına.
Çünkü bilmediğini bilmekle meşgulüm.
Çünkü duysan da anlamayacağına kefilim.
Oysa Kusmuk Kız,
Paralel bir evrende dahi olsaydın, dokunabilirdin sesime.
Her neyse.
Senin suçun olmadığını öğrenebilsen yeterdi.
Öğrenebilirdin ama öğretilemezdin.
Şimdi lütfen, kar desenli çarşaflarıma kusmadan çek kapımı.
Yolun kederine şahit olsun.
Ahmet Büyükekiz
2021-06-09T19:28:56+03:00Hayatın kendisi sonsuz tekrardan ibaret değil mi zaten Fikriye? Teşekkürler yorumun için. Beğenilmek güzel hissettiriyor.
Ve Jean, her yerdesin kardeşim.. iyi ki varsın.
Fikriye Kaçar
2021-06-04T21:12:43+03:00Şiirdeki tekrarlar belli bir yere kadar derinlik katmış fakat fazla gelmiş sanki. Devrik cümleleri ise yerinde, şiirin hissiyatını vurgulayacak biçimde kullandığınızı düşünerek beğendiğimi söyleyebilirim.
Jean Valjean
2021-06-04T19:29:30+03:00Anlam itibarıyla güzel bir şiirdi. Devrik cümlelerin fazlalığı akıcılığı olumsuz etkilemiş olsa da ifadelerinizi beğendim. Emeğinize sağlık.