kulağıma sadece kitap hışırtıları ilişirken düşündüm. okumak ne kadar da güzeldi. kitapları hissetmek, raflarda dolaşan parmaklarım, her romanın kendine has kokusu. bir an durdum, mucizeyi fark etmiştim. kimseyle muhattap olmadan bir sürü hayata girip çıkmak şükredilesiydi. her sayfanın kendini anlatmak için olan çabası ne de hoşuma gitmişti. onlara kucak açmama mahcuplardı adeta. oysaki asıl kucaklayan onlardı beni. tıpkı ev gibi. sıcacık, samimi.