Bazı duygular kuytu köşelere sinip saklanırlar. Oh gitti sonunda dersiniz ama bir akşamüstü içilen çayda, yolda yürürken gözünüze takılan o insanın yüzünde ya da gecenin ikisinde çıkıverir aniden saklandığı o yerden. Olduğunuz yere çöküp gitmesini beklemek istersiniz bir çocuğun gece yatağının altındaki canavarın gitmesini beklemesi gibi..Ama yetişkin bir kadın olduğunuzu hatırlayıp devam etmeniz gerektiğini hatırlarsınız tüm o saniyeler içinde olan kargaşadan bir anlığına kafanızı uzattığınızda. Bir karabasan gibi ele geçirir o duygu sizi hiç beklemediğiniz, alakasız bir yerde ve zamanda. Duygularınız, bedeniniz , aklınız hepsi bir anda hücuma geçer. Ah o anlar nasıl zordur koca bir orduya karşı savaşmış gibi bitkin düşer ruhunuz..Tek bir duygu, tek bir his, tek bir söz yeter bu mübalağa denizine düşmenize. Sonra dersiniz Kendinize Didem Madak'ın da dediği gibi dünya artık bir daha hiç bir okul çıkışı gibi kokmayacak mı?