Bir kuyudayım, derin ve karanlık. Duvarları yüksek, çıkmak zor. Burada yalnızca kendi nefesimin yankısını duyuyorum. Yukarıda bir ışık var, uzakta, dokunamayacağım kadar yukarıda. Ellerimle toprağı kavrıyorum, tırnaklarımda toprak, parmaklarım yorgun tutunamıyorum. Her hamlemde kayıyor, her çabada daha da derine iniyorum sanki. Yukarı bakıyorum orada gökyüzünde bir umut var biliyorum. Bir elin, belki bir sesin ulaşmasını bekliyorum. Sesimi duyan olur mu, elini uzatan? Ya da belki yalnızca ben mi duymalıyım kendi sesimi? Bilmiyorum. Tek bildiğim, buradayım. Ve bekliyorum.