Merhaba kâri,

Selamların en güzelini getirdim yine sana. Bende farkındayım şu son zamanda daha sık uğrar oldum sana. Biliyorsun artık lakin yine söylemeden edemeyeceğim. Bu satırları birlikte yazıyormuşuz hissini ayrı seviyorum, seni ayrı seviyorum. Muhabbet edebilmenin kıymeti de burada sanırım. Ben anlatayım sen dinle canım kâri. İçimi dökeceğim sana sonra birlikte toparlayacağız. Kaşlarını çatma hemen. Seni çok yormayacağım söz veriyorum. Ne diyorduk ah şu kaygılar...


"Bazen olmaz canım kâri, olmaz işte. Denersin,çabalarsın gayret edersin. Her şeyi yaparsın ama olmaz..."


Dünyanın gizebte sokakları pek meşhurdur canım kâri. İbrikte duran bir miktar suyun hangi fidana can suyu olacağını nasıl ki süreç ve irade ortaya koyuyor ise hayatın labirentlerinde dolaşırken de işlerin oluruna bırakılıp bırakılmayacağı netice itibariyle can suyu olmak isterken zehir mi olacağı etraflıca düşünülmesi gereken bir gizebte hâl canım kâri. Girişte dedim ya bazen olmaz işte , evet, olmaz işte. Denersin, çabalarsın, gayret edersin; her türlü çabayı sarf edersin, ama bazen olmaz. Belki de olmaması, kaderin bir cilvesidir. Bu yolculukta bazıları arar ama bulamaz, bazıları bulur ama bilemez. İşte bu noktada, ben sana sormak isterim canım kâri, sende benim gibi ömrün boyunca arıyor olmayı mı yoksa bulup da bilememeye dayanabilmeyi mi tercih ederdin? Epey hassas bir konu olsa da...


Ararım, kalbimde bir umutla ararım, çünkü aramanın ta kendisi bir hazine bulma sürecidir. Bu çaba, ruhumuza bir derinlik katar. Ve eğer bulamasam da, bilirim ki buldurmak Allah'ın işidir. Her kayıp, bir başka buluşmanın müjdecisidir aslında. Bana sorarsan inanç üzere yürümek, bu yolculuğun en kıymetli kısmıdır.

Ama.. ama

Ama işte bulup da bilememek, belki de daha büyük bir meydan okumadır. Ne dersin ?

Zira gönül, bulduğunu anlamak, değerini bilmek ister. Hayrı ve şerri bilemediğimiz için bazen olmaması da bir nasip olabilir, ama bulup da anlamamak, kaybedilen bir hazinenin farkında olamamak; işte bu hissiyat gönlü kocaltıyor canım kâri. Pek bir tanıdık geldi sana bu gizebte hâlim. Hisset canım kâri hisset. Hisset ki hemhâl üzere iki bardak çay daha içelim. Biri demli olsun.


Ne diyordum okurum? Bu hayatta aramak, bulmak, kaybetmek ve yeniden bulmak, bizleri şekillendiriyor. Bu yüzden Her an, bir ders, her deneyim, bir hazine olabilir. Unutma ki, karanlıkta aramaya devam ettiğin sürece, bir gün ışığı bulacaksın. İşte o zaman, aramak ve bulmak arasındaki o ince çizgiyi anlayacak sekinete ulaşacağız canım kâri.

Dedim ya yayatın labirentlerinde dolaşırken hissettiğimiz bu duygular, Büyük Gâyeye ulaşabilmek için aramak ve bulmak arasındaki ince çizgiyi anlamak için çok önem atfediyorum. Her anımızı değerli kılan dostlarımız ve birlikte yaşadığımız deneyimlerin bize kattığı derinlik ve öğretileridir. Birlikte içtiğimiz çayın tadı da böyle paylaşımlarla daha bir anlam buluyor değil mi kâri. İstersen, gizebte hâlimizi bir sonraki buluşmamızda daha derinlemesine keşfederiz.

İyiki varsın...

Şimdilik Hoşça ve beklemede kal canım kâri.