Yer Sarsılıyor’un başında geçen yazıda, yerel halkın oynatıldığı ve yerel dilin işlendiği söyleniyor. Ve açıklama devam ediyor: “Sicilya’da İtalyanca, sadece fakirlerin konuştuğu bir dildir.” Bu bilgilendirme, hem izleyeceğimiz halkın hangi kesimden olduğunu bize açıklıyor hem de daha açılıştan, filmin İtalyan yeni gerçekçiliği akımının özelliklerini, amatör oyuncularla alt kesimden olan halkın yoksulluk mücadelesini işlemektir. Doğal ışık ve kamera kullanımı da bu akımın özelliklerini destekler.


Emekçiler ve toptancıların çatışmalarını görüyoruz. Balıkçılar uzlaşma sağlamak istese de toptancılar kabul etmiyor. Antonio, yaşlı balıkçıların aksine, balıklarını ucuza vermektense teraziyi denize atıyor. Terazinin adaleti temsil ettiğini düşünecek olursak, Antonio bu sahnede adaletin bitişini gösteriyor.


Yaşlı ve genç kesimin çatışmasını da görüyoruz. Yaşlılara göre “Fakir olan ölür.” ve emekleri sömürülse de en azından günü kurtarmak isterler. Ancak Valastro ailesinin oğullarına göre, onlar canını verdikleri yolda hatırlanmazlar.


Toptancıların şikâyetini geri çekmesiyle, Antonio onların balıkçılara ihtiyacı olduğunu anlar. Toptancıların ayrıcalıklı olması, Valastro ailesini harekete geçiriyor. Toptancılara karşı çıkmak için kendi evlerini ipotek ettirerek kendi işlerini kurmak istiyorlar. Bir kayık kiralayıp balık tutmaya başlıyorlar.

 

Bir gün fırtınaya yakalanan kayık, iş görmez hale gelir. Kayığın parçalanmasıyla aile de zaman içinde parçalanmaya başlar. Burada asıl temsil edilen işçi sınıfıdır; işçi sınıfı parçalanmıştır. Balıkçılar bile kendi aralarında bölünmüştür.


Toptancılar da balıklarını ucuzdan almaya çalışınca Valastro ailesi yoksulluk çekmeye döner. Antonio’nun kardeşi yasa dışı bir iş kabul ediyor çünkü yoksulluğa dayanamıyor. Ayrıca kız kardeşiyle de bir polis memuru ilgilenmeye başlar. Polis memuru istediği zaman eve dahil olabilir. Yani işçi sınıfının özel bir alanı yoktur. Kızın adı polis memuruyla anılmaya başlamıştır ancak umurunda değildir ve bunu “zaten fakir olmaları” ile açıklar. İki kardeş de kendisini bireysel olarak kurtarmaya çalışmıştır ancak başarılı olamamışlardır.


Dede hastalanmıştır ve dış sese göre bir hastaneye gitmesi gerekiyordur iyileşmesi için. Ancak aile daha inançsal ve batıl yöntemlerle dedeyi iyileştirmeye çalışır çünkü fakir insanların sağlık güvenceleri yoktur.


Valastro ailesi, evlerini boşaltmak zorunda kalır. Antonio da tekrar eski işine başvurmaya gider. Toptancıların balıkçılara ihtiyaç duyduğunu düşünerek çıktığı bu yol bize gösterir ki balıkçıların da toptancılara ihtiyacı vardır. Eğer Antonio’yu tek bırakmayıp hep beraber hareket etmiş olsalardı balıkçılar şartları daha iyi hale getirebilirdi. Herkesin kendisini bireysel olarak kurtarmaya çalışmasıyla hiç kimse filmde kendini kurtaramamıştır.


Yer Sarsılıyor, kendi içinde pek çok konuyu dallandırarak İtalyan yeni gerçekçiliği akımının çok önemli bir filmi olmuştur. Yoksulluğu, işsizliği, faşizmi ve alt-üst çatışmasını işlerken ayrıca bireysellik eleştirisi de yapan bir filmdir.