aramış mıyım? hangi çölmüş?
kim görmüş güneşlerin sözünden döndüğü yeri?
güneşlerin sözünden döndüğü yerde
karanlık olmalı eşsiz korkuda
suların vazgeçtiği gölge benim
lethe’de birleşir akışlarım
orda durmuştur tenim
aramış mıyım? hangi çölmüş?
kim görmüş güneşlerin sözünden döndüğü yeri?
soğukmuş kum kum acısı gözlerim
kuruttuğum heceye dönmemiş dilim
gözlerime sığdırmışım ufka yürüyen
cinnetini bulutların susmuş beyazı yine
yağmurlar yara dökmüş yere
aramış mıyım? hangi çölmüş?
kim görmüş güneşlerin sözünden döndüğü yeri?
güneşlerin sözünden döndüğü yerde
nasıl karanlıkta
nasıl çölmüş?
ölüm çiçek açmış derin vazolarında akşamın
bakir bahar ışığı bile düşünce tozlu yüzlerine
aynalar hep birden ayaklanıp ağlamış sinmiş
denizin hep şarkısız yerlerine dalmış gözlerim
sonra lethe’de birleşir benim akışlarım
hiçbir şey akmamış gibi olur, olsun,
ölsem, hiç kimse ölmemiş gibi olur
ölümü son kez hatırlat bana lethe al götür beni!
aramış mıyım? hangi çölmüş?
kim görmüş güneşlerin sözünden döndüğü yeri?
kemiklerime yaslanmış düşü,
toprağa çağıran çürüten şanlı ağrısını!
aramış mıyım? hangi çölmüş? lethe!
kim görmüş,
kim unutmuş ölmeden ölümü?
kapkara yatağında katı sancıyı sonsuzlatıyor lethe,
kıvrılıyor zaman cehennemin kıyısına.*
*kuyudan ağıtlar - s. 174 - kapanış ağıdı