Her limanda bir yorgunun

Yorgun bedeninden kalan canıyla diline vardırdığı

haykırışlar çınlatıyor kayaları.


Her limanda bir yorgun, küçük

Bedeni büyük, kendi küçük

Kıyıya vurmuş can yatıyor.

Yitmeye çeyrek kala;

Umuda beş.


Kayaları sarmış yosunlar

Kafayı sarmış sorulara eşlik ediyor…

Sorular da tuzlu, yosunlar gibi,

Ekşitiyor geceyi.


Sessizlik ve gecenin karanlığında

Bu mahkeme ne zaman yapılacak?


Bir sessiz ah yankılanıyor geceye

Lacivert perdeyi bir bakış yarıyor

Keskin ve yaralı

Ama boşuna

Perde derin ve ucu yok

Soğuk kanlı da.


Dramanın ötesinde sarmıyor mu yaralı saykeni,

Dört bir yandan?

Yıldızlar eşlik ediyor Bilincine

Farkında değilken sen ağlamaktan arda kalan zamanda

Bilseydin gökyüzüne bakıp ağıtlar yerine

Şarkılar söylemenin huzurunu

Geceyi de işitirdin o vakit

Duyan kulaklara birdir şayet gecenin müziği.


Liman da boşuna

Acı da

Ekşisi de yosunun

Kıymığı da canının

Yorgun çocuğum.

Dramanın ötesinde sarıyor çünkü saykeni

Gecenin koyu kadife perdesi.

Yıldızların Işığı.

Umudun.

Hepsi birlikte.

Kucağında sen.