Ender Bey, bu yazdığım son yazıyla beraber mektuplaşmalarımızın sonuna geldik. Size ilk mektubumu gönderdiğimde yaşam isteğimi kaybetmiş bir durumdaydım. Gönderdiğim iki mektupta da bunların sebeplerini anlatmaya çalışmamın yanında, psikolog olarak neden sizi seçtiğimi üstü kapalı olarak da olsa anlatmaya çalıştım. İlk mektubumda, işten çıkarılışımla beraber nişanlımın beni bırakmasını anlatmak isteyip sizden bir yardım talep ettim. Siz gönderdiğiniz mektuplarda oldukça samimiydiniz. Bu yüzden size kızgınlığımın azaldığını söyleyebilirim. Ancak bu, başıma gelenlerin bir kısmının müsebbibinin siz olduğu gerçeğini değiştirmiyor. İkinci mektubumda, size ulaşmam tesadüf değil derken son derece ciddiydim. Nişanlımın beni bırakmasının bir sebebi işten çıkarılmamsa diğer ve en önemli sebebi de sizsiniz. Siz ve sizin gibi insanların düşünmeden savurduğu tüm beylik sözler öylesine midemi bulandırıyor ki. Onun beni bırakmasına neden olduğunuz için sizi affetmeyeceğim. Düzenli olarak gittiği bir psikolog vardı. Ailesiyle iyi geçinemediği için gittiğini söylüyordu. Size gidiyormuş. Bir süre sonra aile sorunlarını çözdüğünde benimle olan sorunlarını anlatmaya başlamış olacak ki siz o engin tecrübenizle ona “mutlu olmadığın bir ilişkiyi devam ettirme” dediğinizden beni terk etti. Benim mutsuzluğumun sebebi sizsiniz. Beni bıraktıktan sonra size ulaşmayı, bütün bunların hesabını sormayı istedim. Sonra bu yol daha mantıklı geldi. Siz psikologların yaptığı gibi dolambaçlı, tehlikeli bir yol kullanmak... Siz de hastalarınıza -pardon, siz danışan demeyi tercih ediyordunuz!- tavsiye ettiğiniz şeyleri doğrudan söylemezsiniz. Söz gelimi, anlaşamayan karı kocalara doğrudan boşanın demek yerine, ilişkinize ara verin demek gibi komik çözümler bulursunuz. Ben de bu sebeple mektup yazmaya karar verdim. Amacım sizi kıvrandırmaktı, kabul ediyorum. Nitekim son mektuplarınızda bu gerginliğinizi anladım. İşten çıkarılmam beni mutsuz eden yegane olaydı. Sonrasında nişanlım beni bırakmasaydı yeni bir iş bulup yaşamıma devam edebilirdim. Bu terk edilişle beraber yaşama isteğimin bir daha geri gelmeyeceğini anladım. İntihar fikrini uygulamaya geçirmek için bu mektuplaşmalara bir süre devam ettim. Şunu söylemeliyim ki iyi bir psikolog değilsiniz. Umarım başıma gelecek vahim hadiseden sonra da bu mektubu okuduğunuzda mesleğinize devam etmezsiniz. Sizden ilişkimin bitmesine neden olduğunuz için nefret ediyorum; ancak sadece bu sebepten bu sözleri söylemiyorum. Dışarıdan bir gözle değerlendirdiğimde de bu fikri savunuyorum. Siz bambaşka işler bulun kendinize. Bu sayede ne kendinizi ne de başkalarını kandırırsınız. Ender Bey, hayatımı sizin yüzünüzden sonlandırmadan önce size beni samimiyetle dinlediğiniz için teşekkür ederim.

                               Mert SANER