Maestro, Amerikalı besteci Leonard Bernstein ile eşi Felicia arasındaki ilişkiyi anlatıyor ama maalesef bunu çok başarılı bir şekilde yapamıyor çünkü daha çok Leonard'ın kendi bireysel hayatına bağlı kalmaya çalışmışlar. Peki o zaman bunu başarılı yapabilmişler mi? Hayır, bunu da yapamamışlar. Ne Leonard'ın ne de Leonard ile Felicia'nın ilişkilerine, karakterlerine ya da ilişkideki duygu durumlarının temeline inememişler. Oysaki iki karakter de çok başarılı şekilde işlenebilirdi. Felicia'nın derinliğine tam inmeseler bile onunla bağ kurmayı başarabildim. İlişkideki gelgitlerini, ilişkinin içinde kendini sorgulama şeklini onunla beraber yaşadım. Hastalıkla ilgili kısımlarda da bolca ağladım. Filmi daha güzel işleselerdi neler çıkabileceğini düşünmekten kendimi bir türlü alıkoyamıyorum.


Film iki bölümden oluşuyor denebilir. İkinci kısım birinci kısma göre daha derinlikli ve akıcıydı bu yüzden daha çok sevdim. Birinci kısımda olaylar çok bağımsız ilerliyor, zaman çok hızlı geçiyor neredeyse hiç derinlik yok. İkinci kısımdaki gibi derinlikli anlatımı burada da görseydik müthiş bir film olabilirdi. Film hiçbir ana temaya tam eğilmediği için ne müzikal ne biyografi ne de romantik dram diyemiyorum. Hepsini içinde barındırması güzel ama birini ana tema seçip onun yanında hepsinin konumlandırması gerekiyordu maalesef biraz ortada kalmış. Şimdi filmi çok fazla kötülüyor gibi oldum ama kesinlikle izlemeye değer güzel bir filmdi. Orkestra sahnelerine özellikle bayıldım. Sadece daha iyi olma potansiyeli harcandığı için çok üzüldüm. Oscar gecesinde Poor Things ödüllerin çoğunu alıp tüm programı kaplamasın ve herkese yeterince şans veriliyormuş gibi gözüksün isterlerse en iyi saç makyajda ödülü Maestro alabilir gibi duruyor. Filme 10 üzerinden 7 veriyorum.