devrik bir kralım
sarayımda yabani onlar yetişiyor
sen, yeni kurulmuş bir cumhuriyetsin
gözlerin ışıl ışıl parlıyor
bazı dualar kabul olmuyor
seni beklerken öğrendim
böyle beylik laflar etmek istiyorum
annem kızıyor
huzursuzluk mevsiminde açan bir çiçektir gülüşün, desem
sen yoksun
kesişen yollar ve kesişmeyen insanlar
hayat, zıtlıklar çerçevesinde ilerliyor
ben yerimde sayıyorum
aynaya bakınca kendimden ve kuşlardan özür diliyorum
hayat kısa mı bilmiyorum ama
kuşların umurunda değiliz, bundan eminim
bize ayrılan sürenin sonuna geldik
diye bağırıyor takvim yaprakları
düşen her takvim yaprağının altında eziliyorum
annem halıyı süpürürken yaralarımı da alıp götürüyor
kimsenin okumayacağını bildiğim halde
alnıma attığım çentiklerle en güzel şiirimi yazıyorum
takım elbiseli katilleri her gün televizyonda izliyorum!
"bütün masallar mutlu biter" klişesinden yola çıkarak
mutlu şeyler söylemek istiyorum
yollar kapalı olunca başımı öne eğiyorum
mahcubiyet her yanımı kaplıyor
mağlubiyet ruhumdan eksik olmuyor
mahcubiyet ve mağlubiyet karşısında ayakta kalamıyorum
durmadan düşüyorum
düşerken bile o son bakışını hatırlıyorum
düşerken bile en iyi sana yeniliyorum
düşerken bile öldürülen kadınları düşünüyorum!
(kadınları öldürenleri asla affetmiyorum!)
düşerken ve her zaman en çok devlete kızıyorum!
Mehmet Gökgöz
2020-06-22T21:21:12+03:00Teşekkür ederim yorumunuz için. O cümle üzerine düşünüyorum uzun süredir, düşünmeye de devam edeceğim sanırım. Hoşça kalın. 🎈