devrik bir kralım

sarayımda yabani onlar yetişiyor

sen, yeni kurulmuş bir cumhuriyetsin

gözlerin ışıl ışıl parlıyor


bazı dualar kabul olmuyor

seni beklerken öğrendim

böyle beylik laflar etmek istiyorum

annem kızıyor

huzursuzluk mevsiminde açan bir çiçektir gülüşün, desem

sen yoksun


kesişen yollar ve kesişmeyen insanlar

hayat, zıtlıklar çerçevesinde ilerliyor

ben yerimde sayıyorum

aynaya bakınca kendimden ve kuşlardan özür diliyorum


hayat kısa mı bilmiyorum ama

kuşların umurunda değiliz, bundan eminim

bize ayrılan sürenin sonuna geldik

diye bağırıyor takvim yaprakları

düşen her takvim yaprağının altında eziliyorum

annem halıyı süpürürken yaralarımı da alıp götürüyor

kimsenin okumayacağını bildiğim halde

alnıma attığım çentiklerle en güzel şiirimi yazıyorum

takım elbiseli katilleri her gün televizyonda izliyorum!


"bütün masallar mutlu biter" klişesinden yola çıkarak

mutlu şeyler söylemek istiyorum

yollar kapalı olunca başımı öne eğiyorum

mahcubiyet her yanımı kaplıyor

mağlubiyet ruhumdan eksik olmuyor


mahcubiyet ve mağlubiyet karşısında ayakta kalamıyorum

durmadan düşüyorum

düşerken bile o son bakışını hatırlıyorum

düşerken bile en iyi sana yeniliyorum

düşerken bile öldürülen kadınları düşünüyorum!

(kadınları öldürenleri asla affetmiyorum!)

düşerken ve her zaman en çok devlete kızıyorum!