bin sekiz yüz elli altıdan kalmış eski bir makine 

bin hasara uğramış 

sahibinin umurunda olmazmış yenisini alırmış kafası rahatlarmış

ahmak da ondan alası varmış

o makine vardı sen ben ben demeden evvel

o makine olmasaydı nasıl böbürlenirdin yüksek perdeden

ahmaksın adem

ne saçma adamsın adem

o makineyi bana verin

ben onu iyi ederim 

nenemden kalma ceviz sandıkta saklarım

kimselere vermem onu en iyi ben anlarım

belki bir fabrika kurarım 

ilk sermaye ademden 

gerisi devletten 

demek kolay değil

biz başlarız hiçe sayılanlarla yola çıkarız

görmezden gelinen alternatifsizlerle

kolları sıvarız

makinemize inanmayan ademin iki makinesine daha el koyarız

adem hak etti çünkü

o makinelerden anlamaz

üzmeye hakkı yok 

biz üzülen makinelerle kol kolayız

biz ezilenlerle de omuz omuzayız

makineleri ezmek yok 

üzmek hiç yok adem

onları sana yedirtmek de yok adem

bekle sen

biz yine geleceğiz

kalan makineleri de alacağız

sen öyle kafan estiğinde tutup sağa sola atamayacaksın makinelerin sandığın

makinelerimizi

emek verdik lan

hiçe saydırtır mıyız kendimizi

tanı bizi adem

biz görmezden geldiğin makineleriz

başkaldırdık zulmüne

alaşağı edeceğiz 

tepetaklak edeceğiz 

perişan edeceğiz seni adem

bekle bizi

yakında geleceğiz