bizi sıraya -dizdiydiler-

  nisanın soğuğuydu

"bin iki yüz yetmiş bir,

                                  burda"

ellerim iki yanımda, yüzümde hiç sakal yok

saçlarım akıp gidiyor omuzlarımdan

yemyeşil memleketler iki yanımda, ellerim gibi.

adın dilimin ucunda, çelik gibi gergin

  gözlerimle izledim karanlığın arasından yıldızları

hepsinin içinde bir tanesi,

                                 tam başımın üstünde

-parıldayor- deniz gibi ama ufacık

sanki uzansam alıp öperim köpüklü beyazından

yüreğime kaçıverir, saklanır herkesten

aydınlanır içim sanki bir kere dokunsam

işte yalnız sana söylediğim,

sana yazmak için çırpındığım;

 aklıma seni düşüren o parlaklık

  o yıldız senin teninden kopup ilişmişti geceleyin gökyüzüne

o yıldız sendin bulutların arasından.

"bin iki yüz yetmiş bir

özlemek yasak burada gökyüzünde gördüğünü"