bilemiyorum aslında. teker teker içerimdeki her duygunun benden sıyrılıp gidişini izliyor gibiyim. insanlar geldiler ''ayakkabınızı çıkartın, halılar kirlenir.'' dedim, çamurlu botlarıyla bastılar. içimden bir şeyler koptu gitti, her birinin gidişinde. her o kendimi kandırıp paramparça etme durumunda. çünkü sadece gitmediler, götürdüler de parça parça. kendimi mi sorgulamalıyım? en gerçekçi halimi koydum kumar masasına. ve en gerçeğim yandı bitti kül oldu. kaybettim. sonra maskelere sığındım kendimce. olması gerektiğinden daha farklı yansıtılan bi' şeylere sığındım. insanları eleştiren bana ne oldu? ''biraz da gerçek olun!'' diye maskeler adına yazdığım satırlar, silginin bıraktığı izlere mi dönüştü? sonra her sabah kıyafet seçer gibi, ''bugün de şu kazığın girdiği yeri gizleyeyim, bugün de kalbimdeki kırıklar örtülsün.'' diyerek başladım değiştirmeye. sınıfın ortasında hafif bi' tonda okudum yazdıklarımı. ben aslında aşk şiirleri de sevmem. okurum da, kimseye yazacak kadar yaymam belki duygularımı. ama en çok aşk şiirlerini sever gibi davrandım bu koskocaman benlik çatışmasının içinde. ne sevdiysem tersini yaptım. şikayet ettiklerimin müptelası oldum. onca işin sonunda akşam odama geçince her şey gerçeğine dönüyor sanki? duygularınla baş başasın. kendinle karşı karşıyasın. hadi bir de satranç oynayalım, kimse kazanamasın!


işin gerçeği bu. maskeleri kimse çıkartmasın, gerçekler her zaman acı verici olur. -belki de bu yazar, depresif bir döneminin kurbanıdır. ya da maskelere karşı farklı bi kavgası vardır.-savunduklarımıza karşı çıkabiliriz. bazen evet ya da hayır arasındaki milyonlarca belirsiz çizgiden birini de seçebiliriz. gerçeği görmek ya da göstermek risklidir. saklamak da kanımca korkakça. eminim hepimiz zorunda bırakıldık bazı şeylere, ya da kaçmamız lazımdı. her maskenin çıkması, acıların kabullenilebilir olması mümkün değil. ne pembe ne siyah, gerçekçi bakarsak kimse görmeye de göstermeye de hazır değil. yaralarımızdan kim öper? kim elleriyle okşar yanık izlerimizi? tuz basan çok oldu şahsen. belki de bu yüzden çıkartamadım kendi maskelerimi.


bu maske mevzusu filozof edecek beni.