" 'Ee, neler yapıyorsun?’
‘Üniversite sınavına hazırlanıyorum. Buraya da her gün geliyorum. Yeni insanlar tanıyorum dükkanda.'
‘Çok güzel. Ne kadar şimdi bu çanta?’
Kaşlarını çatarak ‘Bin beş yüz lira’ diye çantanın altındaki üzeri elle yazılmış küçük etiketi okudu (Bu para o zamanlar genç bir memurun altı aylık maaşına denkti.) …" (Syf.14)
Buradaki "Kaşlarını çatarak" ifadesi kullanıldıktan sonra hemen virgül konulsaydı; acaba etiketi okumak için verilen fizyolojik tepki ya da fiyat karşısında şaşırıp yanlış okumamak için verilen tepki yerine; kendisi için önemli olan “insanları tanıma”nın karşı tarafta bir beğeni/üzerinde konuşma/şaşkınlık(?) yaratmaması gözlemi ve bundan doğan kızgınlığı/hayal kırıklığı/şaşrıma duygusu taşır mıydı?
Gyges Metaphore
2023-12-21T13:46:04+03:00Yorumun için teşekkür ederim Y. Kayra. Açıkçası yazılanları okumak ve yazılanlar hakkında düşünmek farklı eylemler benim için. Yazılanı okumak, yazarın aktarmaya çalıştığı şeyi algılamaya çalışmak ve yazarla bana ait bir şeydir. Yazılan şeylerle olan temasımda ilk referans bu olmuş oluyor zaten. Sonrasında ise (yukarda yaptığım gibi) yazılanlar hakkında düşüncelere dalmak ve yazılanlarla oynayarak yeni şeyler yaratmak ise yazılan şeylerle olan temasımdan doğan ve artık yalnızca bana ait olan bir şey olmuş oluyor. Artık bana ait olmuş oluyor. Nasıl yazar, beni yazdığı şeylere maruz bırakıyorsa, ben de bir takım farklı düşünce oyunlarıyla bir süre sonra yazılanları kendime maruz bırakarak yalnızca bana ait bir şey yaratmış oluyorum.