Renkli günler biçiyorum ömrümün ayazından
Ve utanmıyorum sevilmeyi beklerken
Yürüdükçe bükülen bir omuzla aşkın tesirine kapılıyorum
Beklemek bir ızdıraba dönüşüyor böylece.
Gün sonunda bal kabağına dönüşüyorum
Erilliği ellerinden dahi anlaşılan yabancıların yanaklarından güller deriyorum
"Gövdem kabristandır ölümü bilen tanır beni"
Adımı zikrediyor böylece gül yanaklı yabancılar.
Sen şimdi toprağın bağrında açan yaban bir gülsün
Üstelik yabancı da değilsin
Şahidim ben akan kanlarına
Kim koydu aramıza bunca mesafeyi?
Sen nereden bildin bunca uyumak nedir?
Ölümünle biçilmiş kaftana döndün ibret sofrasında
Bütün edebi kaygılardan münezzehtir gidişin
Yine de ben açılan gediğin hakkını vermek için ince eleyip az yazıyorum
Olsaydın şahit olurdun sende titreyen bir sesle yaşamanın sızına,
Koşarak geçtin yaşamak meydanından görenlerin gözüne nursun
Vurgunsun eksik kalan her şeyin ardından
Alemler için de benden öteye konan oldun benden evvel
Beklemedin, seni ensenden tutup hayata geciktirseydim keşke
Feri sönmüş gözlerinle şimdi hürsün ve daima genç olacaksın
neşe
2022-08-21T21:43:50+03:00Bir başka şiirimden alıntı oldu o dize:) anlam bulmuş olmanıza çok sevindim. Teşekkür ederim 🌸
Yasin Kılıç
2022-08-21T21:35:41+03:00"Gövdem kabristandır ölümü bilen tanır beni", ne kadar sarsıcı bir cümle.