The Matrix



Filmin psikoloji, mitoloji ve mağara alegorisinden fazlasıyla esinlenmiş bir eser olduğunu rahatça söylemek mümkündür. Film, dijital bir zemin üzerinde olan sayılar ve kodlar ile açılıyor. Bu görüntü filmin ileri teknolojik anlamda bir yapısı olduğunun ilk göstergesi diyebiliriz. Siyah zemin üzerinde ilerleyen kodlardan sonra bizlere bir dış ses eşlik etmeye başlıyor. Bu dış ses daha sonra anlayacağımız, filmin içinden iki karakterin telefon konuşmasıdır. Fakat bu konuşmada bizlere filmin girişinde ilk bilgiler verilmeye başlanıyor. Filmin devamında olacakları ve bir karakterin ismini daha ilk dakikalarda öğrenmiş oluyoruz. Daha sonra güzel bir film açılış sahnesi ile bizlere, filmin türünün veya tonunun nasıl olacağına dair tüm ipuçlarını veriyor diyebiliriz. İlk eylem olan dövüş sahnesi ile devamında bir kovalamaca, bizlere filmin aksiyon ve bilim kurgu yapısında olduğunu göstermiş oluyor. Trinity ve Morpheus’un telefon konuşmasından sonra, ajanların peşinde olduğunu ve bir an önce bulunduğu mekânı terk etmesi gerektiğini öğreniyoruz. İlk olarak Hamarsiya burada oluyor diyebiliriz çünkü artık izleyici nötralitesini beklentiye çeviren ilk olay gerçekleşiyor. Artık izleyici Trinity karakterinin Morpheus’un söylediği yere ulaşıp ulaşmayacağını merak ediyor. Telefon kulübesine ulaşan Trinityʼnin girdikten hemen sonra oraya ajanların kullandığı aracın çarpması bizlere güzel bir gerilim vermiş oluyor. Ve ondan sonra ajanların kendi aralarında konuşmasından Trinity’nin oradan kaçtığını, başkarakter hakkında bilgileri ve kovaladıkları ekibin içinde bir ajan olduğunu anladıktan sonra, başkarakter olan Neo’nun peşine düşerek filmin konusuna giriş yapıldığını görüyoruz.


Filmin 1. Akt başlıklarından biri olan geçişler hakkında en güzel örneği telefon kulübesi aksiyonundan sonra Neo’nun odasına sakin ve sesiz bir giriş yapması bizlere geçiş özelliğinin dikkatli yapıldığını anlatıyor ve bizlere bir rahatlama, dinlenme şansı veriyor. Daha sonradan Neo’nun odasını genel bir çekim ile göstermesi, mekân tanıtımı yapması bizlere Neo hakkında bazı bilgileri göstermiş oluyor. Bu görsel malzemeler ile birlikte arenanın karakterizasyon işlevi olarak açıklayacak olursak iç karışıklığı ve bilgisayar başında sade ve dağınık bir odası olan Neo, sadece bilgisayar aletleri ile hayat sürmesi bizlere teknolojik anlamda bir iş yaptığını göstermiş oluyor. Daha sonra bilgisayarına gelen mesaj ile şaşkına dönen Neo, kapısının çalması ile geriliyor ve kapıya gelen insanlardan sonra Neo’nun illegal işler yaptığını ve yaptığı yerin tarlası, yani mekânı evinin olduğu bizlere gösterilmiş oluyor. Mesajda söylenen bir diyalog ve sonra kapıya gelen insanlar arasında olan bağ ile meraklanan Neo, söylenen yere gidiyor ve orada Trinity ile tanışıyor. Künye ve tanışma başlığı burada gerçekleşiyor ve iki karakterin konuşmasına şahit oluyoruz. Neo’nun merak ettiği tüm düşünceleri Trinity’nin bilmesi Neo’yu şaşkına çeviriyor ve karakter böylelikte önemli bir hadise yaşıyor ve merak ettiği sorular ile şaşkın bir şekilde uyanarak iş yerine gidiyor. Patronu ile konuşmasından anladığımız üzere Neo yasal işlerini önemli bir yazılım şirketinde çalışarak yaparken, kendi dünyasında illegal işlerini ve bir hacker olduğunu anlıyoruz. Patronu ile konuşmasından sonra çalışma yerine giden Neo’ya gelen telefon ile şaşıran Neo’nun peşine düşen ajanlardan kaçmasını anlatan karakterlerden biri olan Morpheus’a inanıyor ve onun söylediği her şeyi yapıyor fakat ajanlara yakalanıyor. Daha sonra sorgulanan Neo işlerin ciddi olduğunu anlıyor ve korku ile rüyadan uyanıyor. Bu bağlam bizlere rüya ile gerçek dünyanın iç içe geçmesini ve bir karışıklık olduğunu gösteriyor. Film bilim-kurgu ve üst düzey teknoloji olmasına rağmen inandırıcılık konusunda gerçekten iyi olduğunu karnından takip cihazı çıkartma sahnesinde görüyoruz.

Telefonda konuştuğu kişiye yani Morpheus’a ulaşmak isteyen Neo artık söylenen her şeyi yapmaya karar veriyor. Morpheus’a ulaştıktan sonra olaylar zincirinin çözülmeye başladığını anlıyoruz. Neo’nun merak ettiği sorular ne anlatmak istediğini Morpheus ile tanışma sahnesinde bizler de öğreniyoruz. Bu sahne de önemli hadise olarak nitelendirilebilir. Çekim açıları ve estetik açısından filmi değerlendirecek olursak dönemine göre gerçekten iyi çekimler olduğunu söyleyebiliriz. Gözlük camından yansıma, etrafında tam dur dönmesi ile olan görüntüler sinema tarihine damga vururken kurgu bakımından da gerçekten güçlü bir filmdir. Morpheus’un sunduğu haplar ile seçenek sunulan Neo merak ettiği soruların cevabı için Morpheus’a inanıyor ve mavi hapı almasıyla başka bir dünyaya gidiyor. Burada şaşkınlığını gizleyemeyen Neo ile bizler de şaşkına dönüyoruz. Yeni geçtiği dünyada yeni karakterler için tekrar bir tanıtım, mekân tanıtımı, meslek tanıtımı yapılıyor. Daha sonra o arenayı tanımaya çalışan Neo, yaşadıkları ile gerçek yaşam hakkında ulaştığı bilgiler ile her defasında şaşkına dönüyor. Korku ve endişe ile o arenayı tanıyan Neo, geri dönmenin mümkün olmayacağını ve geç olduğunu anladıktan sonra söylenenleri kabul edip Morpheus’a inanarak kendini değiştirmeyi ve bunun için uğraş vermeye başlıyor. 1. Akt buna karar verdikten sonra bitmiş oluyor. Bir parantez açılacak olursa filmin devamında gelişmekte olan Neo’nun dövüş sahneleri ve filmin diğer sahneleri sinemanın başka filmlerinden hatırlayacağımız görüntüler bulunduruyor. Bunlar çoğunlukla anime filmler olsa da Morpheus ile dövüş sahnesinde kullanılan hareketler Fist Of Legend (1994) isimli filmle bire bir örtüşmektedir. Sinemanın her olayından yararlanan Matrix filmi gerçek anlamda bir başyapıt ve güzel bir filmdir.