Bende biraz hüzün taşır özlemler , bazen de hayatta tutar hala özlenecek şeylerin olması. Mavi de böyledir bende hem umudu hem kırgınlığı barındırır içinde. Kırmızı gözlerle sabaha kadar ağladığın gece de mavidir , dostlarla yaz akşamı serinliğinde deniz kıyısında ettiğin sohbetler de. Uzaklara dalıp gitmeler de mavidir , ufuktan dönüp gelen o beklediğin de . Belki yalnız belki kalabalık hissettiğin o akşam maviliğinde üzülmek de güzeldir , sevinmek de. Derine dalmadan , nefessiz kalmadan anlamıyorsak yüzeye çıkmanın değerini bunu bize öğreten de mavidir. Bir çift mavi gözdür bana hürriyetimi kazandıran yine o bir çift mavi yorgun gözdür bana özgürce yaşamayı öğütleyen. O yüzden mavinin yeri bende ayrıdır.  Duygularımı çok da yoğun yaşamamam gerektiğini hatırlatır ; çok yoğun koyu bir maviye bakarken nasıl içim daralıyorsa çok açık bir mavi de beni bir o kadar çocuklaştırır. Kendimi bir ceset misali üzerine bıraktığım  durgun sular da mavidir , akıntısına kapılıp gittiğim nehirler de . Zıtlıklarına rağmen değil zıtlıkları sayesinde sevdiğim de mavidir.  Göklere bakıp imrenen denizler de , yağmurların ıslattğı yalnız kaldırımlar da , aşktan ya da öfkeden dökülen göz yaşları da mavidir. Herkesin penceresinden bir mavilik gözükmez belki ama her çocuğun resmindeki gökyüzü mavidir. O yüzden herkes biraz mavidir benim için kimisi belirgin kimisi solgun , sende mavisin belki sevdiğimden belki üzdüğünden.