Saf ve kendi kalmanın dokunaklı hüznü

yan yana getirmiyor bu çağda bizi,

aramızdaki mesafe derin

ne kadar sevsek de baki kalır uzaklık.

bu yüzden halimiz çokça bir 'belki'

***

aklıma ait bir yerlerde dirsek çürüttüm

mürekkebi kanla karışık yağdı, yuttum

öğrendiysem hani nedir

hâlâ karmaşadır her sözüm

bir çift el, yarım bir yüz

bir ısrar gibiyim

bir fikir olsa her şey edilebilir

oysa beni bilince, ancak kalsın denilir


bitmem gerek

kilometrelerce hüzün üretiyorum kendime

kalan kısımlarımda imdat çığlığı yazılı

bir kaç hatıra dilentisiyim üstelik

küskünlüğü baştan icat ettim;

yüzlerce saat

terk edildiğim cılız bir ümide

bitirildi, cahilliği masumiyet zanneden iyilik

***

insanlık kaybını önleyemedi hiçbir sevgi

bir kin çığlıklanıp, derinleşşin

artık başka ne olsun içimiz