Elbet hüzün de birikir

Tuzlu sular karışır şiire 

İntikam istenciyle bıçaklanır söylemler

Fikirler ayakta lanetlenir

Müstehcen edebiyatla

Das faşist tutumlar fason bir gururda

Kefen satanlar ölüyü gözler

İnançları ne kadar kim bilir


İlahi adalet adına 

Zaman doğar mesela

Zaman büyür 

Zaman da elbet ölür

İntikam yemeği yenir hatta


Gündem umut

Birinci dünya barışı

İkinci dünya barışı

Soğuk barış 

Bu hep

 bu böyle

Satın al kaosu

Bir düzeni bozdur


Kürek mahkumu sanatlar

Kurşun bağımlısı akımlar 

Uçurucu bilim

 bildiğin havada canlar

Beyinleri nerde kim bilir


Ölümü bi çiçekler hak etmiyor

Gündüz kabuslarından irkilip

Geceye uyanıyorum

Yükselen aya karşı esniyor 

Geceye geç kalarak başlıyor yaşamak


Hızır'a konuk gidiyorum

Zerdüşt'ten çekiniyor

İsa'dan sıkılıyor

Muhammed'den korkuyorum


Kendime yeni bir rüya inşa ediyorum

Bir şeyler anlatıyorum 

Su alıp götürüyor

Ama kuşlar uçurumu anlamıyor

bu kuşlar nasıl intihar ediyor

 Masaldan dışarı çıkıyor

Ağzından alev çıkan ejderha


Üç dilek hakkının üçü de sizindir

Yalnız üç elma nereye düştüyse

Üç gün daha uzasın vefa 

Her şey nasıl ölebiliyor

Ne yapsam ne yapsam 

İsrafı ben oluyorum dünyanın

Fernweh'li memo celo

Kuro!

Umudu güne uydur