Ne zor şey katlanabilmek bunca şeye, bazı geceler uyumak için verdiğin çaba hatıramda canlanır durur seni gördükçe. Bu direnişin, bu kuvvetin, hayata karşı bu dik duruşunu hatırladıkça hayatta her şeyin altından kalkabileceğim cesaretini alıyorum senden. Bazı geceler otururduk sabah nedir bilmezdik sonrasında yarın sabah erkenden kalkalım yürüyüşe çıkalım, sağlıklı beslenelim ve hayatımızı düzene sokalım diye bir sürü sözler verirdik kendimize:) Bir gün hiç unutmam ki bunu yapmıştık sabahın bir vakti kalktık hayatımızı bir günlük de olsa düzene soktuk. Senede çok az kavuşur, kavuştuğumuz vakit de birbirimize doyamadan vedalaşırdık. Bazen zoruma gidiyor hayatın bizi bu kadar uzak düşürmesi. Bir sabah uyandığımda “Kafam çatlayacak,” diye koştum da geldim sana, bal rengi gözlerinle baktın bana anlattığım her şeyi yaşıyormuş hissiyatı verdin bana sonra kafamın ağrısı geçti sen hep destekledin ve toparladın beni. Çok güzel yaşadık en güzel yıllarımızı, mutfak camından yansıyan görüntümüze bakıyorum yokluğun içindeydik belki yarınki yemeğin malzemesi bile tam değildi evde ama ne kadar mutluyduk ve güzeldik. Davul fırınımızda börek gibi bir şeye benzer bir yemek yapardın dünyanın en lezzetli yemeği oydu sonra ardından hemen bir kek çırpardık fırını çalıştırmışken bir de kek pişirelim diye fakir düşüncesi denen şey bu herhalde güzel dostum:) Sonra bir gün vakitsiz bir geceydi sen, ben ve Ceyda sahildeydik “Çok yoruldum,” diye cümleye başlayıp bitirişlerini hatırlıyorum bunu söylemesen bile o kadar belli oluyordu ki cümlelerindeki o yorgunluk ve o içerli bakışların. Ne kadar yettim bilmiyorum ama hep yetmeye çalıştım bundan sonrası içinde öyle olacak. Neler geçti ve geçecek biz hep beraber güldük ve gülelim. İyi ki doğdun güzel kızım.